Antalya, yüzyıllar boyunca Anadolu’nun en gözde coğrafyalarından biri olmuş ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. İsmi, ‘Attalos Yurdu’ anlamına geliyor ve kent Bergama Krallığı döneminde kurulmuş. Antik dönemde, verimli topraklarıyla bilinen Pamphylia adıyla anılan bu bölge, tarih boyunca pek çok farklı kültürün izlerini taşıyor. Antalya’nın batısında ise muhteşem Lykia uygarlığı yer alıyor ve bu bölge, o dönemin en önemli medeniyetlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Bugün Antalya sınırları içinde kalan birçok antik kent, etkileyici kalıntılarıyla dikkat çeker ve bu yapılar, arkeologların özenli çalışmaları sayesinde ayağa kaldırılmış durumda. Coğrafya, antik kentler açısından inanılmaz zengin bir miras sunuyor. Her köşesinde tarihin farklı bir dönemine tanıklık edebileceğiniz bu kentler, Antalya seyahatinize eşsiz bir derinlik katacak. Hem doğayla hem de tarihle iç içe olan bu bölgeleri keşfetmek, sizi yüzyıllar öncesine götürecek.
Antalya seyahatinizi planlarken, bu muhteşem antik kentleri mutlaka gezi listenize ekleyin. Geçmişe doğru yapacağınız bu yolculuk, hem kültürel hem de görsel bir şölen sunacak size. Likya, Pamphylia ve Roma döneminden kalma bu antik şehirler, sadece tarih severler için değil, doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen herkes için cazip bir rota. Hadi gelin Antalya antik kentleri dosyamızı açalım.
Antalya’nın Antik Kentleri
Perge Antik Kenti
Perge, bir dönemler Pamfilya Bölgesinin başkenti olan, kalıntıları ortaya çıktıkça da heyecan veren bir antik kent. Antalya’nın 18 kilometre doğusunda bulunan Perge Antik Kenti, Aksu ilçesi sınırlarında kalıyor.
Helenistik dönemin en zengin ve güzel şehirleri arasında yer alıyordu. Perge Antik Kentinde, 1946’dan bu yana kazılar sürüyor. Yapıların etkileyici mimarisinin olduğu kadar mermer heykeltıraşlığıyla da ünlü olan antik kentte yapılan kazılar sonucu çok sayıda heykel gün yüzüne çıkarıldı.
Türkiye’nin pek çok şehrinden Antalya Havalimanı’na ya da otobüslerle Antalya otogarına ulaşılabiliyor. Antalya’ya gittikten sonra Aksu minibüsleriyle, taksilerle ya da araç kiralayarak Perge bölgesi yakınlarına gitmek mümkün. En uygun Antalya otobüs bileti için turna.com otobüs bileti sayfasını ziyaret edin.
Aspendos Antik Kenti
Aspendos Antik Kenti, günümüze ulaşan görkemli tiyatrosu ve antik kalıntılarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Ticaret yolları üzerinde bulunan ve Köprüçay Nehri sayesinde Akdeniz’e bağlanan Aspendos Antik Kenti, çağlar boyunca ele geçirilmek istenen bir zenginliğe sahipti.
Anadolu’da Roma döneminden günümüze ulaşan en eski tiyatro niteliği taşıyan yer, şimdilerde oyun, etkinlik ve konser sahnesi olarak da kullanılıyor.
Antalya‘ya şehirdışından gelen misafirler, Antalya Havalimanı üzerinden ya da şehirlerarası otobüslerle şehre ulaşabilir. Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan antik kente gitmek için en konforlu ulaşım şekliyse özel araç çünkü toplu ulaşım tercih edenlerin birkaç aktarma yapması gerekiyor.
Toplu ulaşım kullanacak kişiler, Antalya şehir merkezinden TC93 veya TC94 numaralı şehiriçi otobüsleriyle otogara gidip, Serik ilçesine hareket eden otobüslere binmeli. İlçeye ulaştıktan sonra da Aspendos’un hemen önünden geçen minibüslerle antik tiyatroya gidilebilir.
Myra Antik Kenti
Antalya’nın Demre ilçesinde bulunan Myra, antik bir Likya kenti. Demre ilçesinin 1,5 kilometre kuzeyindeki yer alıyor. Demre, etkileyici güzellikteki kaya mezarları ve dünyada Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın piskoposluk yaptığı yer olmasıyla ünlü olan Myra, Hristiyanlık dünyasında ayrı bir yere sahip.
Myra Antik Kenti, Likya Birliğinin altı büyük şehrinden biri. Özellikle uzaktan büyük ev şeklinde görülen kaya mezarları, turistik açıdan oldukça önemli. 2009 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla bölgede antik tiyatro, akropol, hamam, bazilika ve çok sayıda kaya mezarı ortaya çıkarıldı.
Burada en çok dikkat çeken kaya mezarı ise keşfedildiği 1840 yılında, üzerinde kırmızı, sarı, mavi ve mor renklerin görülebildiği ‘Renkli Mezar’. Demre’nin Alakent Mahallesinde bulunan antik kente, Antalya otogarından hareket eden otobüs ve minibüs seferleriyle ya da özel araçla ulaşmak mümkün.
Phaselis Antik Kenti
Phaselis Antik Kenti, Antalya’nın Kemer ilçesine doğru yol alırken deniz ve tarih meraklılarını büyüleyen bir yer. Üç farklı limana sahip olan bu antik şehir, Likya Uygarlığı’nın önemli ticaret merkezlerinden biri. Hem denizcilik hem de ticaret konusunda stratejik bir noktada bulunmuş. Antik çağlarda bu limanlar sayesinde zenginleşmiş ve pek çok medeniyetin ilgisini çekmiş. Romalılar, Bizanslılar ve Araplar, Phaselis’e gelip geçmiş.
Kent, yalnızca tarih meraklılarını değil, doğa severleri de kendine çeken bir atmosfere sahip. Su kemerleri, tiyatro ve agora gibi yapıları deniz manzarası eşliğinde keşfetmek çok keyifli. Özellikle su kemerleri, kentin zenginliğini ve su ihtiyacını nasıl karşıladığını gözler önüne seriyor. Antik tiyatro ise hala ayakta ve geçmişin izlerini bugüne taşıyor. Sahildeki yürüyüş yolları ve çam ormanlarıyla çevrili olması, Phaselis’i sadece bir tarihi bölge değil, aynı zamanda huzur veren bir doğa kaçamağı yapıyor.
Denize sıfır konumuyla Phaselis, bir yandan yüzme molası verip serinlemenize olanak sağlarken bir yandan da tarihle iç içe bir gün geçirmenizi mümkün kılıyor. Antik limanlardan denize girmek ve suyun berraklığını görmek gerçekten büyüleyici. Üstelik Kemer’e sadece 15 kilometre uzaklıkta, yani ulaşımı oldukça kolay. Phaselis Antik Kenti, Antalya’nın Tekirova beldesine çok yakın bir konumda yer alıyor ve hem araçla hem de tekne turlarıyla rahatça ziyaret edilebilir.
Side Antik Kenti
Side Antik Kenti, Antalya’nın doğusunda, deniz kıyısında yer alan tarihiyle büyüleyici bir yer. Pamfilya bölgesinin en önemli liman kentlerinden biri olan Side, ticaret ve kültürün kesişim noktası olmuş. Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu antik şehir, Roma ve Bizans dönemine ait muhteşem yapılarla dolu. Özellikle büyük tiyatrosu ve Apollon Tapınağı, şehrin simgelerinden.
Kentte dolaşırken, antik tiyatronun büyüklüğü ve ihtişamı hemen göze çarpıyor. Bu tiyatro, Roma İmparatorluğu döneminde gladyatör dövüşlerine ve gösterilere sahne olmuş. Günümüzde hala birçok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Apollon Tapınağı ise gün batımında eşsiz manzaralar sunuyor. Deniz kenarında yer alan bu tapınak, şehrin antik dönemlerdeki dini merkeziymiş ve ihtişamlı sütunlarıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Side’nin modern yüzü ile antik kent iç içe geçmiş durumda, bu da burayı gezerken farklı bir deneyim sunuyor. Hem tarihi kalıntılar arasında yürüyebilir hem de denizin tadını çıkarabilirsiniz. Side, Antalya merkeze yaklaşık 75 kilometre uzaklıkta ve Manavgat ilçesine çok yakın. Hem özel araçla hem de toplu taşıma ile kolayca ulaşılabilir, ayrıca Side’deki plajlar da bölgeyi ziyaret edenler için harika bir bonus!
Limyra Antik Kenti
Limyra Antik Kenti, Antalya’nın Finike ilçesine oldukça yakın bir konumda, tarihle iç içe huzurlu bir köşede yer alıyor. Likya Uygarlığı’nın önemli yerleşimlerinden biri olan Limyra, özellikle kaya mezarları ve su kemerleriyle dikkat çekiyor. Antik kentin geçmişi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanıyor ve bir dönem Likya’nın başkenti olarak anılmış. Bu tarihi atmosferde yürürken, kentin ticaret yollarındaki stratejik konumu ve zengin kültürel mirası kendini hissettiriyor.
Kaya mezarları, Limyra’nın en dikkat çekici yapılarından. Yüksek kayalıklara oyulmuş bu mezarlar, Likyalıların ölüm sonrası hayata verdikleri önemi yansıtıyor. Ayrıca Roma dönemine ait tiyatro, antik kentin bir diğer önemli yapısı. İyi korunmuş bu tiyatro, geçmişte Limyra’nın kültürel merkezlerinden biri olmuş. Tiyatronun yanı sıra agora, hamam kalıntıları ve su kemerleri de bu antik kentin zenginliğini gözler önüne seriyor.
Limyra, denizden biraz içeride yer aldığı için çevresi doğayla çevrili, bu da kenti ziyaret ederken sakin bir atmosfer sunuyor. Yalnızca tarih değil, doğayla da baş başa kalmak isteyenler için harika bir durak. Antalya merkeze yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta ve Finike’ye ise sadece 10 kilometre mesafede. Limyra’ya ulaşmak oldukça kolay; özel araçla ya da Finike üzerinden toplu taşımayla ziyaret edilebilir.
Selge Antik Kenti
Selge Antik Kenti, Antalya’nın kuzeyinde, Toros Dağları’nın eteklerinde büyüleyici bir konuma sahip. Bu antik kent, dağların zirvelerine kurulmuş ve Roma döneminde önemli bir yerleşim merkezi haline gelmiş. Doğayla iç içe, adeta bulutların arasında yer alan Selge, hem doğa yürüyüşçüleri hem de tarih meraklıları için eşsiz bir durak. Tarihi kalıntıları ve etkileyici manzaralarıyla ziyaretçilerini geçmişe götürüyor.
Kentin en dikkat çekici yapılarından biri, dağ yamacına kurulmuş etkileyici tiyatrosu. Oldukça büyük olan bu tiyatro, Roma döneminde Selge’nin sosyal ve kültürel hayatının merkeziymiş. Bugün hala ayakta duran bu yapı, muhteşem manzarasıyla ziyaretçileri büyülüyor. Kentin çevresinde dolaşırken, surlar, agora ve tapınak kalıntıları da gözden kaçmıyor. Selge’nin tarihi, kentin mimarisi ve doğasıyla birleşince, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Selge Antik Kenti, Antalya’nın Serik ilçesine bağlı olan Altınkaya köyüne yakın bir konumda yer alıyor. Ziyaretçiler buraya gelirken hem tarihi kalıntıları hem de dağların muhteşem manzarasını keşfetme fırsatı buluyor. Antalya merkezine yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta olan Selge’ye, özel araçla ya da Serik üzerinden dolmuşlarla ulaşmak mümkün. Dağların eteklerinde, tarihle doğanın buluştuğu bu kenti görmek, huzurlu ve etkileyici bir gün geçirmenizi sağlayacak.
Simena Antik Kenti (Kaleköy)
Simena Antik Kenti, Antalya’nın Kaş ilçesi yakınlarındaki Kekova bölgesinde, denizle iç içe, büyüleyici bir tarihi alan. Bugünkü adıyla Kaleköy olarak bilinen bu şirin yerleşim, hem karadan hem de denizden ulaşılabilen eşsiz bir noktada yer alıyor. Likya uygarlığına ait bu antik kent, özellikle denizin altında kalan batık şehriyle ünlü. Ziyaretçiler, teknelerle bu batık şehri görebilir ve suyun altındaki kalıntılara hayran kalabilir. Burada tarih, deniz ve doğa bir arada, sessiz ama etkileyici bir güzellik sunuyor.
Simena’nın en dikkat çekici yapılarından biri, tepedeki küçük ama etkileyici kalesi. Bu kaleye çıkmak biraz efor istese de zirveye ulaştığınızda karşılaşacağınız manzara tüm yorgunluğunuza değiyor. Kekova Adası’nın ve çevresindeki koyların muhteşem manzarası eşliğinde tarihin izlerini takip edebilirsiniz. Kale içinde yer alan minik antik tiyatro, sadece 300 kişi kapasitesiyle Likya’nın en küçük tiyatrolarından biri olma özelliği taşıyor. Kaleye çıkan dar sokaklarda, bölge halkının el yapımı ürünlerini satan küçük tezgahlarla karşılaşmak da mümkün.
Simena’ya ulaşım genellikle deniz yoluyla sağlanıyor, bu da buraya ayrı bir çekicilik katıyor. Özellikle Kaş ve Üçağız’dan kalkan tekne turları, Simena’yı keşfetmenin en popüler yolu. Eğer karadan gitmek isterseniz, Üçağız köyüne kadar aracınızla gelip, oradan kısa bir tekne yolculuğu yapabilirsiniz. Antalya merkeze yaklaşık 170 kilometre uzaklıkta bulunan bu antik kent, denizle bütünleşen tarihi dokusu ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Ariassos Antik Kenti
Ariassos Antik Kenti, Antalya’nın kuzeybatısında, dağların arasında saklı kalmış bir Likya yerleşimi. Toros Dağları’nın eteklerinde, oldukça yüksek bir noktada kurulu olan bu antik kent, hem doğası hem de tarihi kalıntılarıyla dikkat çekiyor. Antik kente girişte sizi karşılayan anıtsal zafer takı, kentin zengin ve güçlü geçmişine dair bir iz bırakıyor. Roma dönemine ait hamam kalıntıları, agora ve mezar anıtları, Ariassos’un mimari zenginliğini gözler önüne seriyor.
Bu antik kent, doğayla iç içe, sessiz ve huzurlu bir atmosferde gezmek isteyenler için mükemmel bir durak. Kentin yüksek konumu sayesinde ziyaretçiler muhteşem dağ manzarası eşliğinde dolaşabiliyor. Antalya merkeze yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta yer alan Ariassos’a ulaşım oldukça kolay. Özel araçla rahatça gidilebilen bu antik kent, aynı zamanda tarih ve doğa severler için farklı bir keşif rotası sunuyor.
Termessos Antik Kenti
Termessos, Antalya’nın 30 kilometre batısında, Güllük Dağı’nın tepesine kurulmuş olduğundan Anadolu’nun en iyi korunan antik kentlerinden biri. Anadolu’nun en eski halklarından olan Solym’ler tarafından kurulan ve günümüzde Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı içinde yer alıyor.
Termessos, vahşi bitkilerin arasında saklanarak, sık çam ormanlarıyla sınırlanıyor. Pek çok antik eserini günümüze ulaştıran kentte, farklı büyüklük ve çeşitte altı tapınak bulunuyor. Henüz kazı çalışması başlamayan şehir, hala gizli kalmış birçok sırrı barındırıyor.
Antik şehre özel araçla ulaşım için Antalya-Korkuteli karayolunu takip edip, milli park tabelasından içeri dönerek, yaklaşık 9 kilometre daha gitmeniz gerekli. Bu bölgeye toplu ulaşımla gitmeyi düşünenler de Antalya Otogar’dan, Korkuteli otobüslerine binip, Korkuteli merkeze ulaştıktan sonra taksiyle antik kente gidebilir.
Patara Antik Kenti
Antalya’nın Kalkan beldesinde bulunan Patara, Likya Birliği’nin başkentliğini yapan antik bir şehir. Patara, MÖ 8. yüzyıla kadar dayanan tarihiyle ticareti ve dini açıdan büyük önem taşıyan yerler arasında.
Kurulduğu dönemin en önemli kentlerinden biri olan Patara’nın, bölgedeki limanın kumla dolmasıyla eski gücünü kaybettiği biliniyor. Şehirdeki yapı ve eserlerin çoğu da kumlar altında kaldığı için antik kentten günümüze ulaşan pek fazla kalıntı da bulunmuyor.
Sınırları içinde büyük bölümü kumlar içinde bulunan 10 bin kişilik tiyatro, eski hamamlar, dünyanın ilk meclis binası ve en eski deniz fenerinin de yer aldığı Patara, aynı zamanda Türkiye’nin en uzun plajı olan Patara Plajı’na da sahip.
Kaş ilçesine bağlı Kalkan’a yaklaşık 16 kilometre uzaklıktaki Patara Antik Kenti’ne ulaşım için karayolu ya da havayoluyla Antalya otogarına giderek, Kalkan beldesine ulaşmalısınız. Buradan da Patara minibüslerine ya da taksiye binip, antik kenti gezebilirsiniz.
Olympos Antik Kenti
Olympos, Helenistik dönemde kurulan ve Antalya’nın en çok ilgi gören antik kentlerinden. Antalya’da doğa, deniz ve tarihi bir arada sunan atmosferiyle Türkiye’nin en harika antik kentleri arasında yer alan Olimpos, bu etkileyici özelliğiyle mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Akçay’ın ikiye böldüğü Olympos Antik Kenti, köprüyle birbirine bağlanıyor. Şehrin kalıntıları, geçmişte iskele olarak kullanılan, doğudan batıya akan bu nehrin iki yakasında bulunuyor.
Şehir, günümüze kadar ulaşan antik kentlerden farklı yapı özellikleri göstermesinden dolayı, eski Anadolu dillerinden yüksek dağ ya da ulu dağ olarak da adlandırılıyor. Tüm bunların yanı sıra caretta carettaların yumurtladığı bir kumsala da sahip olan Olympos, eşsiz doğal güzelliğiyle gelenleri büyülüyor.
Antik kent Antalya’ya 87 kilometre, Kumluca ilçesine de 28 kilometre uzaklıkta. Şehir merkezinden Kumluca- Yazır Köyü dolmuşlarıyla ulaşım sağlanabilen antik kente kendi özel aracıyla gitmek isteyenler de Antalya-Finike yolunu takip edebilir.
Letoon Antik Kenti
Fethiye’den 65 kilometre uzaklıkta bulunan Letoon Antik Kenti, Antik Çağ’da Likya’nın dini merkezi olduğu için benzerlerine göre oldukça küçük. Likya’nın en büyük idari merkezi olan kent, günümüze dek korunarak gelen etkileyici mimarisiyle görülmeye değer.
Anlatılan öykülere göre, Zeus’tan hamile kalan Leto adına kurulan Letoon‘un kuzeyinde Leto, ortasında Artemis ve güneyinde de Apollon’a adanan tapınaklar bulunuyor. 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan şehir MS 7. yüzyılda tamamen terk edilerek sessizliğe büründü.
Helenistik döneme ait, sırtını doğal yamaca yaslayan tiyatro da günümüze kadar ulaşmayı başaran yapılardan biri olarak ziyaret edilebiliyor. Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Letoon, aynı zamanda Likya yolunun da bir parçası.
Letoon’a Fethiye merkezden özel araçla 55 dakika, Antalya’dan ise yaklaşık 1 saat 20 dakikada gidiliyor. Toplu ulaşımdan yararlanmak isteyenler de Antalya-Fethiye-Kumluca arasında yolcu taşıyan otobüsleri kullanabilir.
Xanthos Antik Kenti
Seydikemer merkeze 46 kilometre uzaklıktaki Xanthos, geçmişte Likya Uygarlığının en büyük idari merkeziydi. Tarihinde pek çok kanlı savaş gören ve yıkılan kent, sonrasında yeniden kurulsa da günümüze kadar ulaşabilen fazla yapıya sahip değil.
Bizans döneminde piskoposluğun merkezi olan şehir, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor. Likya, Pers, Roma ve Bizans uygarlıklarının önemli şehirlerinden olan Xanthos’ta 1840’larda yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan en önemli eserler British Museum’da sergileniyor.
Düşmana teslim olmamak için toplu şekilde intihar eden kahraman halkı ve onların acı dolu hikayesiyle oldukça cazip bir yer haline dönüşen antik kent, Fethiye-Kalkan karayolu yakınlarında konumlanıyor. Hava yolu ve otobüslerle Antalya ya da Fethiye çevresine gelen turistler, antik kente ulaşım için özel araç kiralayabilir ya da taksilere binebilir.
