Orta Çağ’dan kalan mimari yapıları, 100’den fazla yerel birası, değişik çikolataları, pencereleri süsleyen dantelleri ile masalsı bir atmosfere sahip olan Brugge, Belçika’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden.
İkinci Dünya Savaşı sırasında zarar gören Avrupa şehirlerinin aksine tek bir bombanın bile patlamadığı şehir, bu nedenle özgün yapısını korumayı başarmış. Avrupa’nın Orta Çağ’dan bu yana korunan nadir şehirlerinden biri olan Brugge’da, 12. yüzyıldan kalan malikanelerin arasında kanal turu yapmak mümkün.
Renk renk çiçeklerin satıldığı Çiçek Pazarı, at arabalarının dolaştığı taş döşeli dar sokaklar ve güler yüzlü insanların doldurduğu küçük meydanlarda, kentin etkileyici havasının etkisine giriliyor. Şehrin Orta Çağ’daki yerleşimin hiç dışına taşmamış olması, her adımda o eski yıllardaymış hissi yaşatıyor. Sokak aralarından gelen çikolata kokusu ve görsel şölen yaşatan yapıları ile insan romantizmin etkisine kapılıyor.
Brugge Gezilecek Yerler
Brugge gezilecek yerler oldukça fazla. Doğru bir planlama ile Brugge’da gezilecek yerlerin her birini tamamlamak mümkün. Madonna ve Çocuk Heykeli, ihtişamlı yapısı ile Çan Kulesi, Meryem Ana Kilisesi (Onze Lieve Vrouwekerk), tarihi meydanı süsleyen Belediye Sarayı (Stadhuis), soluklanmak için Minnewater Parkı, Kutsal Han Bazilikası (Heilig Bloed Basiliek) ve Groeninge Müzesi mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Ayrıca Kuzeyin Venedik’i olarak anılan şehirde kanal turu yaparak mimariye farklı bir açıdan bakmak oldukça keyifli.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Brugge Tarihi Şehir (Eski Şehir), aynı zamanda şehrin tüm resmi kurumlarının yer aldığı ve insanların buluştuğu bir merkez konumunda. Gotik stilde yapılan tuğla yapılar ve Orta Çağ’ın karanlık dönemlerinden izler taşıyan evler, zamanda yolculuğa çıkarıyor ziyaretçileri.
Tarihi 10. yüzyıla kadar uzanan Brugge Markt (Şehir Çarşısı), 1200’lü yıllarda düzenlenen ve dünyanın ilk fuarı olarak kabul edilen etkinliğin yaşandığı yer olarak biliniyor. Fuarın ardından önemi giderek artan çarşı, şehirde ticaretin kalbinin attığı nokta. On üçüncü yüzyılda inşa edilen ve Ortaçağ mimarisini taşıyan Brugge Çan Kulesi, farklı tonlarda ses çıkartan 47 çanıyla dikkat etmeye değer. Şehrin kartpostalı andıran manzarası için de bu kuleye çıkılabilir.
Festival, konser ya da kutlama gibi halkı bir araya getiren tüm etkinlikler çarşı çevresinde düzenleniyor. Aralık ayında kurulan Noel Pazarı’na Avrupa’nın farklı şehirlerinden ziyaretçiler geliyor. Çarşının resmi ismi ise The Markt.
Brugge’a Nasıl Gidilir
Brugge’a Türkiye’den doğrudan uçuş bulunmuyor. Şehre en kolay ulaşım seçeneği Brüksel üzerinden gitmek. Brüksel’e, İstanbul ve Ankara’dan düzenli uçak seferleri yapılıyor. Diğer şehirlerden de dönemsel uçuşlar gerçekleştiriliyor. Alternatif olarak Rotterdam’a uçup oradan Brugge kentine trenle geçmek de mümkün.
Brüksel-Brugge arası 110 kilometre. Demiryolu ve karayolu ile de ulaşım mümkün. Brugge tren biletleri, 15-60 € arasında değişiyor. Yolculuk süresi ise yaklaşık 60 dakika sürüyor.
Avrupa’nın büyülü şehirlerinden biri olan Brugge, zamanda yolculuk hissi yaşamak isteyenler için ideal bir gezi rotası. Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşıp bol bol fotoğraf çekmeli, parklarında yürüyüş yapmalı. Brugge’a seyahat planı yapabilmek için ilk iş olarak Brüksel’e uçak bileti almak gerekiyor. Orta Çağ’dan kalan, bozulmamış şehir yapısı Brugge’un tüm ziyaretçilerini etkiliyor.
NOT: Belçika vizesi hakkında detaylı bilgilere de Turna.com üzerinden ulaşabilirsiniz.