Lodz, İkinci Dünya Savaşı’ndan az hasarla kurtulan Polonya şehirlerinden biri. 19. yüzyıldan kalma mimarisiyle Avrupa’nın popüler yerleşim yerlerinden olan bu şehir, tekstil ve endüstri anlamında oldukça gelişmiş bir yapıya sahip. Tekstil alanındaki hızlı ve güçlü büyümesinden dolayı Polonya’nın Manchester’i olarak da nitelendirilen Lodz, aynı zamanda ülkenin en büyük üçüncü şehri. Ekonomik anlamdaki gelişmişliğini turizm alanında da sergileyen bu şehirde gezilip görülmesi gereken pek çok tarihi ve kültürel yer görebilirsiniz.
Lodz’da Görmeniz Gereken 5 Yer
1. Muzeum Sztuki
Dünyanın ilk modern sanat müzelerinden biri olan Muzeum Sztuki, şehrin en çok ziyaret edilen turistik yerleri arasında. 1920’li yıllarda bir araya gelen ve kendilerine a.r. ismini veren bir grup sanatçının topladığı eserlerle oluşturulan bu müzeye daha sonra Kurt Schwitters, Max Ernst, Fernand Leger, Hans Arp gibi sanatçılar da eserlerini bağışlayarak katkıda bulundu.
2. Piotrkowska Caddesi
Yaklaşık dört kilometre uzunluğundaki Piotrkowska Caddesi, araç trafiğine kapalı bir alışveriş yolu. Günümüzde şehrin sembol yerlerinden biri haline gelen bu caddede sağlı sollu sıralanmış alışveriş dükkanları, kafeleri ve restoranları görebilirsiniz. Piotrkowska arasında bulunan bu cadde yaz aylarında ve haftasonları oldukça kalabalık olabiliyor.
3. Museum of the Factory
Klasist mimarinin önde gelen örnekleri arasında kabul edilen Museum of the Factory, 1835-1839 yılları arasında inşa edilen eski bir tekstil fabrikası. Ludwik Geyer isimli Alman bir işadamına ait olan bu bina, 1955 yılından bu yana müze olarak kullanılıyor.
4. Lagiewniki Park
Şehir merkezi yakınlarında yer alan Lagiewniki Park, Polonya’da huzur bulabileceğiniz doğa alanlarından. Yürüyüş, koşu, bisiklet sürme gibi aktiviteler için elverişli olan bu orman parkı, çevresindeki gölle muhteşem bir atmosfer oluşturuyor. Romantik yürüyüşler için de oldukça uygun olan Lagiewniki Park’ta sevdiğinizle piknik yapabilirsiniz.
5. Saint Alexander Newski Cathedral
Saint Alexander Nevsky Katedrali, 19. yüzyılın sonlarında doğru inşa edilmiş bir Ortodoks kilisesi. Kilisenin inşasında şehrin ileri gelenleri tarafından sağlanan maddi desteğin de payı büyük. Sekizgen şekilde tasarlanan bu tarihi yapı, Neo-Bizans tarzı mimarisi ve süslemeleriyle hayranlık uyandıran bir görünüme sahip.
Karasal iklimin hüküm sürdüğü bu Avrupa şehrini ziyaret etmek için en uygun tarih nisan ve kasım ayları arasındaki dönem olabilir. Eğer ben soğuk havadan hoşlanıyorum diyorsanız, o halde kış aylarında ortaya çıkan eksi 20 derece soğuklarla karşılaşmaya da hazırlıklı olun. Siz de Polonya uçak bileti kampanyalarını takip ederek bu etkileyici şehrin sokaklarında keyifli bir tatil fırsatı yakalayabilirsiniz.