Adını duyduklarında bile sanatseverleri heyecanlandıran Orsay Müzesi, 1848-1915 yılları arasında Paris’te inşa edilmiş. Empresyonist sanatçıların muhteşem tablo ve heykellerini görmek isteyenlerin ziyaret ettiği müze eski bir tren istasyonunda bulunuyor.
Müzze, Renoir, Monet, Van Gogh, Manet, Degas ve birçok sanatçının en güzel çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Olağanüstü güzellikte bir yapı olan Belle Epoque tren istasyonu da d’Orsay’da sergilenen eserler kadar, güzel ve görülmeyi hak ediyor.
Museo d’Orsay için, Empresyonizmin mabedi de diyebiliriz. 6 özel koleksiyon ve süreli sergileriyle d’Orsay Müzesi, Louvre ve Centre Pompidou’dan sonra en çok ziyaret edilen üçüncü, dünya sıralamasına göre ise onuncu müze.
Bella Epoque ise daha önceleri bir tren istasyonuydu. Ancak şimdi muhteşem bir sanat müzesi haline gelmiş. Mimar Victor Laloux tarafından yaratılmış olan yapının girişi taştan yapılmış.
1939’a kadar Fransa’nın güneybatısına giden tren yollarının buradan geçtiği tren garı ise Lucien Magne, Émile Bénard ve Victor Laloux adlı mimarlar tarafından 1900 yılında yapımı tam da Paris’de yapılan bir dünya fuarında tamamlanmış.
Fakat istasyonların uzun trenler için uygun olmaması nedeniyle ana ulaşıma kapatılmış ve II. Dünya Savaşı sırasında haberleşme merkezi olarak kullanılan Gare d’Orsay’ın oteli ise 1 Ocak 1973’te kapatılmış.
Yıllar sonra tren istasyonu yıkılmaya yüz tutmuş ve senaryosu Franz Kafka’nın aynı adlı eserinden esinlenerek yazılan ‘The Trial’ filmi başta olmak üzere birçok filmde dekor olarak kullanılmaya başlandı. 1970’lerin sonlarına doğru da bir müzeye dönüştürüldü.
Ustaları tarafından yapılmış olağanüstü empresyonist resimleri, eşyaları, fotoğrafları, 19. yüzyıl heykel ve antikalarının dışında, d’Orsay müzesi başlı başına mimari mucize.
Müzeye dönüştürülmüş olmasına rağmen, Victor Loux’un mimari görüntüsünü kaybetmemiş ve binanın yeni faaliyet alanıyla da birleşmiş. Muhteşem cam güneşlik müzenin girişi haline getirildi. 1980’lerde büyük sanat eserlerini koyabilmek için ek bir kat daha eklendi.
Seine Nehri’nin sol yakasında bulunan ve eski bir tren garı olan d’Orsay Müzesi binası, 1848-1915 yılları arası Fransız sanat eserlerinin sergilendiği; geniş izlenimci koleksiyonu ile tanınıyor.
Her biri birer başyapıt olan eserlerden bu döneme ait heykel, resim, mobilya ve fotoğrafların yer aldığı müzede, empresyonizm ve post-empresyonizm akımlarının temsilcilerinden Monet, Degas, Renoir, Cezanne gibi ressamların eserlerini görebilirsiniz. Bu eserlerin birçoğu d’Orsay’ın 1986 yılında açılmasından önce Galerie nationale du Jeu de Paume‘de sergileniyormuş.
En uygun Paris uçak bileti için turna.com sayfasını ziyaret edin. Gelişmiş arama teknolojisi, güvenli ödeme, yüzde 90’a varan iade garantisi ve daha fazla turna.com sayfalarında.
Bugün ise d’Orsay müzesi binlerce sanat eserini dünyanın her yerinden akın eden ziyaretçilerine açıyor. Gerçekten muazzam bir sergi. İçeride tamamen camdan yapılmış, orijinal tren istasyonunun bir parçası olan bir geçit ve restoran, oditoryum, kitapçı ve hediyelik eşya bölümü de bulunuyor.
Müzenin iç dizaynı da çok özel. İtalyan tasarımcı Gae Aulenti’nin öncülük ettiği, karşıtlık teması ile tasarlanmış. Bazı eleştirmenler müzenin ‘mussolinian’ özelliklerini barındıran bazı kısımlarını ise sert bir şekilde eleştirmişler.
İster sadece tarih ve mimari mucizeleri görmekten hoşlanan biri olun ister 1845 ve 1915 yılları arası Fransız başyapıtlarını görmek isteyen bir sanat meraklısı, d’Orsay müzesi her köşesiyle ‘Paris’de görmeniz gereken yerler’ listesinde olmalı.
d’Orsay’da bugün 2.000’den fazla resim ve 600’den fazla heykel bulunuyor. Louvre ile arasında bir köprü ve yalnızca 900 metre bulunan d’Orsay, 183 metre boyunca Seine Nehri kenarında uzanan, sanki müze binası olarak tasarlanmış gibi şu anki görevine yakışan bir yapı.
Musee d’Orsay, sembolizm, realizm, natüralizm ve empresyonizme dair eserlerle 19. yüzyılın sahnelendiği modernizmin başlangıcını simgeleyen bir müze. İçerideyken vaktin nasıl geçtiğini anlamak zor.
Sergilenen eserler bakımından tam bir sanat şöleni d’Orsay. Paris açısından ise şehrin en özel sanat mekânlarından biri. Oryantalizm bölümünde Osman Hamdi Bey’in de bir eserinin ve Courbet’nin Dünyanın Merkezi adlı tablosunun da bulunduğu müzede sergilenen ünlü tablolar:
Gustave Courbet – The Artist’s Studio, Young Man Sitting, L’Origine du monde, Jean-François Millet – Spring, The Gleaners, Jean-Baptiste Camille Corot – A Morning. The Dance of the Nymphs, Alexandre Cabanel -The Birth of Venus, The Death of Francesca da Rimini and Paolo Malatesta,
Jean-Léon Gérôme – Portrait of the baroness Nathaniel de Rothschild, Reception of Condé in Versailles, La Comtesse de Keller, Pierre Puvis de Chavannes – Young Girls by the Seaside, The Young Mother also known as Charity, View on the Château de Versailles and the Orangerie
Eugène Boudin – Trouville Beach, Camille Pissarro – White Frost, Édouard Manet – Olympia, The Balcony, Berthe Morisot With a Bouquet of Violets, The Luncheon on the Grass, Edgar Degas – The Parade, also known as Race Horses in front of the Tribunes, The Bellelli Family, The Tub, Portrait of Edouard Manet, Portraits, At the Stock Exchange, L’Absinthe,
Paul Cézanne – Apples and Oranges, Claude Monet – The Saint-Lazare Station, The Rue Montorgueil in Paris. Celebration of June 30, 1878, Wind Effect, Series of The Poplars, Rouen Cathedral Harmony in Blue, Odilon Redon – Caliban
Pierre-Auguste Renoir – Bal au moulin de la Galette, Montmartre, Jules Desbois – Destitution, Ferdinand Hodler – Der Holzfäller (The Woodcutter), Gustave Caillebotte – The Floor Planers, Édouard Detaille – The Dream, Vincent Van Gogh – Self Portriat,The Siesta, The Church at Auvers, View from the Chevet, The Italian Woman, Starry Night Over the Rhone, Portrait of Dr. Gachet, Eugène Jansson – Proletarian Lodgings
Paul Signac – Women at the Well, Félix Vallotton – Misia at Her Dressing Table, Georges-Pierre Seurat – The Circus, Pierre Bonnard – The Chequered Blouse, André Devambez – The Charge, Paul Sérusier – The Talisman, the Aven River at the Bois d’Amour, Maurice Denis – Portrait of the Artist Aged Eighteen, Princess Maleine’s Minuet or Marthe Playing the Piano, The Green Trees or Beech Trees in Kerduel, October Night (panel for the decoration of a girl’s room)
André Derain – Charing Cross Bridge, also known as Westminster Bridge, James McNeill Whistler – Arrangement in Grey and Black: The Artist’s Mother, also known as Whistler’s Mothe
Müzede eserleri yer alan Ünlü heykeltıraşlar ise:
- François Rude
- Jules Cavelier
- Jean-Baptiste Carpeaux
- Auguste Rodin
- Paul Gauguin
- Camille Claudel
- Honoré Daumier
Ziyaret Saatleri
Salı, Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar 09.30 ile 18.00 saatleri arası. Perşembe 09.30 ile 21.45 saatleri arası. Pazartesi günleri, 1 Mayıs ve 25 Aralık’ta kapalı.
Giriş Ücretleri
Tam bilet 16 Avro, her ayın ilk pazar günü ücretsiz
Saat 16:30’dan sonra 12 Avro (Perşembe hariç)
18 yaş altı ve AB üyesi devletlerin 18-25 yaş arası ziyaretçiler ücretsiz
Web sitesi: www.musee-orsay.fr
Dünya’nın en büyük sanatçılarının eserlerini hızlıca görüp geçmeyin, 3 katlı müzeyi gezmek, tablo, heykel ve antik mobilyaları görmek için bolca zaman ayırın. Müzenin Seine Nehrinin panoramik manzaralı bir restoranı bulunduğunu da hatırlatalım.
