Eğer bir gemi turu sadece güneş, deniz ve havuz kenarında kokteyl anlamına geliyor diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Artık bedeninizi olduğu kadar aklınızı ve ruhunuzu da fazlasıyla tatmin edecek doyurucu seyahat programları da bulunuyor.
Mevcut cruise firmalarının gemileri devasa büyüklüklerde oluyor ve haliyle gemi içinde çok güzel etkinlik, hizmetler bulunsa da bazen dünyanın en ilginç şehirlerine ulaşamıyor. İşte tam bu noktada nehir seyahatleri devreye giriyor. Gemi şirketlerine ait olan diğer küçük gemiler ile bu ulaşılamayan şehirleri görmek mümkün. Bu aktiviteler dünyada Amerika, Çin, Mısır ve birçok Avrupa ülkesinde yapılıyor.
Nehir Turları Hakkında Bilgiler
Mutlaka gidiş sebebinizi belirleyin. Neden gidiyorsunuz? Çok şanslıyız çünkü bu günlerde artık her isteğe göre bir seyahat bulmak mümkün. Gemide bulunan herkesin aynı zevkte olması da seyahati iyi yönde etkileyen bir başka unsur. Tarih, spor, dinlenme, müzik, yemek önceliğiniz ne ise ona göre bir program seçmeye özen gösterin.
Bazıları yeni bir kültürü tanımak, yeni bir yetenek öğrenmek ya da basitçe daha dolu dolu bir deniz seyahati geçirmek istiyor. Eğer bu sizseniz, yapmanız gerken bu tarz bir paket satın almak.
Nehir turları maksimum 200 yolcu ile yapılıyor, çok nadir olarak kapasitenin 400’e kadar çıktığı da oluyor. Genellikle büyük gemilerdekinin aksine gemi içindeki aktivitelerden çok kıyılarda yapılacak etkinlikler ve gezilecek duraklar öncelikli.
Yiyecek içecek olayı da yine duraklarda ki yerel restoranlarda karşılanıyor. Gemi içinde hizmet gayet iyidir, çünkü müşteri sayısı az olduğu için çalışan ekip rahatlıkla herkesle ilgilenir.
Doğası gereği nehir seyahatleri sürekli olarak yerel bölgelerde durduğu için kültürel olarak da oldukça yoğun bir etkileşime sahip. Mesela Tuna Nehri seyahati. Tuna Avrupa’nın en uzun ikinci nehri ve Almanya’nın Siyah Ormanlarından başlayıp aralarında Avusturya, Slovakya, Macaristan ve Hırvatistan’ın bulunduğu 10 ülkenin arasında dolandıktan sonra Romanya’da geniş bir deltaya yayılıp Karadeniz’e dökülüyor.
Bu tarz bir seyahat size Avrupa’nın kültürünü ve daha da önemlisi batıya kapalı kalmış bir çok şehri görmenizi sağlıyor. Yol boyunca çok kilit noktalarda duraklar bulunuyor. Mesela Regensburg, UNESCO dünya mirası bölgesi ilan edilen Bavyera orta çağ merkezi ya da St. Stephen katedrali ile bilinen Passau ya da diğer ismiyle ‘3 nehir şehri’ gotik ve barok mimarisinin müthiş örneklerini sunuyor.
Bir başka şehir de Avusturya’nın Viyana’sı. Mozart, Haydn, Brahms ve Beethoven gibi müzikal dehaların bir zamanlar yaşadığı masalsı şehir. Ve Macaristan başkenti Budapeşte. Buda Kalesi, Andrassy Bulvarı ile Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri.
Dünyanın her yerinde buna benzer kültürel deneyimleri yaşamak fazlasıyla mümkün. Amerika’nın güneyi, Rusya ve Baltık kıyıları, Asya’da Çin ve Kamboçya’nın bir çok bölgesi ziyaret etmek için muhteşem bölgeler.
Son yıllarda yaşanan deniz yolları firmaları arasındaki rekabet en çok müşterilere yaradı. Çünkü tüm firmalar kıyasıya bir rekabet içinde en iyi hizmeti vermek için birbirleriyle yarışıyor ve yaratıcı fikirlerle öne geçmeye çalışıyorlar.
Regal Princess’in SeaWalk’u, Quantum of Seas’in North Star Capsule’ü, devasa masaj merkezleri, sadece yetişkinlerin girebileceği havuz alanları, 4D sinemalar ve daha bir çoğu. Birçok firma artık insanların sadece dinlenmek dışında başka şeyler aradığının da farkında.
Kültürel seyahatler açık denizlerde de yapılabilir. Tek yapmanız gereken rotanızı belirleyip varmak istediğiniz yeri seçmek o kadar. Yine Avrupa’dan örnek vermek gerekirse standart bir Baltık seyahati içerisinde tarihi limanlara sahip olan Amsterdam, Kopenhag, Moskova, St. Petersburg, Stokholm ve Oslo gibi sayısız bölgelere ulaşabilirsiniz.
Akdeniz bölgesi, sadece güneş, deniz ve Sangria’dan ibaret değil tabii ki. Kim Türkiye, Yunanistan ve Yunan adaları gibi yerlerin olduğu Doğu Akdeniz Bölgesi’ni sevmeyebilir ki? Ya da Batı Akdeniz’de Barselona, Venedik, Roma, Monte Carlo, Dubrovnik ve daha fazlasını? Daha da uzaklaşalım, Orta Doğu’ya.
Oman, Arap Emirlikleri’nin çarpıcı kültürüyle tanışabilirsiniz. Ve tabii ki Asya, Singapur’dan Hong Kong’a yapılacak bir yolculuk sizi tarih, sanat, yemek ve din ile iç içe bir kültürün tüm kapılarını ardına kadar aralayacak. Tayland, Vietnam, Kamboçya ve Çin gibi ülkeler ise kültürel olarak sonsuz bir içeriğe sahip.
Kültürel olarak daha da derin bir seyahat istiyorsanız eğer o zaman Aurora Expeditions gibi bir firma ile büyük gemilerin giremediği noktalar giren daha ufak gemileri tercih edebilirsiniz. Bu tarz gemiler ile yağmur ormanlarında yürüyüşlere katılabilir, vahşi doğa fotoğrafçılığı yapabilir yada fiyortlarda kano ile gezebilirsiniz.
Popüler bir bölgeye gitmenizin kültürel açıdan ne gibi bir artısı olabilir? Mesela dev bir gemi ile Alaska’ya giderseniz muhteşem yemeklerin yanında, SPA merkezleri ve Broadway şovlarını görebilirsiniz. Juneau ve Ketchikan gibi meşhur limanlarda balık tutabilir yada nefis bir somonun tadına bakabilirsiniz.
İçerik konusunda iyi olan bir firma seçin mutlaka. Konu nicelikten ziyade nitelik olduğu zaman tüm firmalar aynı olmuyor. Genelde göz boyamak için seyahat sayılarından ve gittiği rotaların uzunluğu ve çokluğundan bahsedilir, bunun sizi kandırmasına izin vermeyin.
Tek bir kültür üzerine yoğunlaşan seyahatleri zevkinize göre seçin. Mesela antik kentler ile ilgili olan seyahatler bunların başında geliyor. Genellikle odak noktası antik kentler ve Akdeniz’in, Afrika’nın, Hindistan’ın ve Güneydoğu Asya’nın kültürlerini tanımak olarak belirleniyor.