Uçağın havada meteorolojik ya da coğrafi olaylardan dolayı kontrol dışı sallanması olarak ifade edilen türbülans, rüzgar ve hava hareketliliği nedeniyle oluşuyor. Yüksek irtifada sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesi, bulut hareketliliği ve güçlü rüzgarlar, uçakta sarsıntı ve sallantılara neden oluyor.
Türbülans sırasında kanatların aşağı yukarı esnemesi ve uçakta alışık olunmayan seslerin duyulması doğal bir durum olarak kabul ediliyor. Uçağın imal edildiği esnek malzemeler bu tip durumlarda kalkan görevi görüyor. Uçağı birdenbire yere düşüyormuş gibi hissettiren türbülans, özellikle alışık olmayan yolcuların panik yaparak rahatsızlanmasına neden olabiliyor.
Türbülans Nedir ve Nedenleri
Dikey ve yatay olmak üzere 2 türbülans çeşidi bulunuyor. Dikey türbülans, uçağın kontrol dışı biçimde aşağı yukarı hareket etmesine neden oluyor. Dikey türbülansı meydana getiren çok sayıda faktör var. Bunlardan en önemlisi, nemli havanın ısınarak yükselmesi sonucunda oluşan hava akımları. Yoğun nüfuslu şehirlerde, fabrika sahalarında, yeni sürülen tarlalarda ve geniş otluklar üzerinde uçuş yapan uçaklar, bu bölgelerdeki ısınmadan olumsuz etkilenebiliyor.
Dikey türbülansın bir diğer kaynağı ise yağmur getiren bulutlar. Havacılıkta Cumulonimbus (CB) adı ile isimlendirilen elektrik yüklü bulutlar oldukça kuvvetli sarsıntıların kaynağı olarak kabul ediliyor. Yapılan ölçümlerde bu bulutların yarattıkları hareketle uçakların aşağı ve yukarı yönlü olarak 2,000 metreye kadar savrulduğu örnekler yaşanabiliyor. Pilotlar, bu bulutların içine girmemek için rota değişikliği yapıyor.
Yeryüzünde bulunan engebeli bölgelerde oluşan mekanik türbülans da tehlikeli olarak kabul edilen, dikey türbülans çeşitlerinden. Özellikle yüksek dağların üzerinde oluşan “dağ dalgaları” uçakların beklenmedik anlarda yüzlerce metre savrulmasına neden olabiliyor.
Aşağı-yukarı oynamaların yanı sıra, rüzgarın çok ani yön değiştirmesi ile yatay türbülans görülebiliyor. “Hamle” olarak isimlendirilen bu yön değiştirmenin, yapılan ölçümlerde saniyede 30 metreye kadar ulaştığı ifade ediliyor. 9,000-12,000 metre arasındaki yükseklikte, uçakları yatay olarak etkileyen bu türbülansa, jet stream rüzgarları neden oluyor. Hızı saatte 200 km’yi aşan rüzgar, uçağı rotasından savuruyor. Atmosfer katlarından troposfer ve strotosfer arasındaki basınç farkı da bu türbülansın nedenleri arasında.
Alçak irtifada rastlanan ve “Windshear” olarak adlandırılan rüzgar kırılmaları, uçaklar için tehlike oluşturan unsurlardan. Rüzgarın yön ve hızındaki ani büyük değişimlerle meydana gelen Windshear’de rüzgar yönü 180 derece değişebiliyor. Bu rüzgar oluşumunun önceden tespit edilebiliyor oluşu sevindirici bir gelişme.