Teknolojinin ilerlemesi, sefer sayılarının artması ve ekonomik biletin daha kolay bulunmasıyla birlikte uçak yolculukları hepimizin hayatının önemli bir parçasına dönüştü. Çok kısa mesafelerde bile uçak seyahati yapar hale geldik.
Tüm diğer ulaşım biçimlerinden daha güvenli olarak kabul edilen havayolu seyahatlerinde uyulması gereken kurallar, sorunsuz bir yolculuğun sağlanması için hayati önem taşıyor. Bu uyarıların en istismar edilenlerinden biri ise yolculuk boyunca kemer takılma(ma)sı. Uzmanlar, iniş ve kalkış dahil olmak üzere tüm uçak seferi boyunca kemerlerin bağlı tutulmasını öneriyor.
Uçak yolculukları sırasında yaşanmasından en çok korkulan durumlardan biri türbülans. En küçük sallantıdan, havadaki ani irtifa kaybına kadar yaşanılan tüm olumsuzluklara “uçak hava boşluğuna girdi” şeklindeki açıklamalar gerçeği yansıtmıyor. Peki, sıkça hava boşuğu olarak tanımlanan ve yanlış kullanılan türbülans terimi tam olarak neyi ifade ediyor?
Türbülans Sırasında Neler Yaşanabilir?
Alınan her türlü önleme ve tüm teknolojik gelişmelere rağmen, türbülans sırasında uçaklar bazen 150-200 metre, bazen çok daha fazla yükseklik kayıplarına uğrayabiliyor. Hızla düşme ya da yukarı doğru fırlama durumları yaşanabiliyor. 350 ton ağırlığındaki uçak, türbülansla birlikte oyuncak gibi savruluyor.
Bu ani hareketler sırasında tonlarca ağırlıkta uçağın içerisinde ciddi yaralanma ve savrulmalar yaşanabiliyor. Böyle bir durumda uçakta bulunan yolcuların kemeri bağlı değilse koltuktan fırlama, sağa sola ya da tavana çarpma, koltuk kollarının üzerine düşme gibi istenmeyen kazalar meydana gelme ihtimali çok yüksek. Ayrıca ikram troleyleri ve üzerindeki ikramlar uçağın dört bir yanına savrulma olasılığı taşırken; el bagajlarının da yolcuların üstüne düşmesi yaşanabilecek sıkıntılı durumlar arasında.
Türbülanstan Etkilenmemek İçin
Gelişen teknolojiler ve anlık iletişimin sağlanmasıyla birlikte, uçuş rotasında türbülans olacağına dair uyarı uçuş ekibi ile paylaşılıyor. Bu konuda önceden bilgi sahibi olan uçuş ekibi, sarsıntıların yaşanabileceği konusunda yolcuları bilgilendiriyor. Gerekirse uçuş irtifası veya rota değiştirilerek önlem alınıyor. Önceden tahmin edilemeyen, ani türbülans durumunda ise uçağın sürati ve irtifası değiştirilerek çözüm bulunuyor.
Tüm tedbirlere rağmen türbülanstan kaynaklanan sarsıntılar tamamen ortadan kalkmıyor. Bu durumdan rahatsız olacağını düşünen, korkusu olan ya da sarsıntıdan en az şekilde etkilenmek isteyen yolcuların uçağın orta koltuklarından yer seçmeleri ve uçuş sırasında kemerlerini bağlı tutmaları oldukça önem taşıyor.
Türbülans Uçağı Düşürür Mü?
Belki de en merak edilen sorulardan biri “Türbülans uçağı düşürür mü?” Modern dönemde sadece türbülans nedeniyle düşen hiçbir uçak yok. Uçaklar türbülans dahil olmak üzere taşıyabilecekleri maksimum yüke göre tasarlandığından dolayı hiçbir uçak türbülanstan dolayı düşmez. Teknik bir arıza ve insan faktörü ile birleşmedikçe türbülansın uçak düşürmesi de beklenemez.
Yapılan araştırmalar uçak kaza oranlarının giderek azaldığını gösteriyor. Uçak bakımları ve kalifiye çalışan sayısının artması da sektörün artıları arasında. Uçak yolculukları ile kıyaslanınca araba yolculuğu 29 kez, evde otururken 18 kez, işteyken 10 kez, yolda yürürken bile 8 kez, tren yolculuklarında ise 4 kez daha fazla ölümle karşı karşıya kalma riskiniz var. Dolayısı ile uçak ile seyahat ile oluşan korku daha çok psikolojik temele dayanıyor.
Dünyadaki herhangi birinin bir uçak kazasına denk gelme ihtimali 11 milyonda 1. Yılda en fazla 3-4 kez ciddi uçak kazası olurken, kara yolunda ya da evde vakit geçirirken bile kazayla ölme ihtimaliniz çok daha yüksek.