Yemekleri, zeytinyağlıları, tatlıları, mezeleri, tostu, dondurması, otları, peynir çeşitleri ve taptaze meyve-sebzeleriyle yeme-içme konusunda adeta paha biçilemez bir ilçe olan Ayvalık’ta Türk, Yunan ve Boşnak yemek kültürünün birleşiminden enfes lezzetler doğuyor.
Ayvalık yemek kültürünün bir ayağını, daracık tarihi sokaklarına sıralanmış esnaf lokantaları oluşturuyor. Duvarlarını burada yemek yiyen sanat, müzik, sinema camiasından aklınıza gelebilecek en ünlü sanatçıların resimlerinin süslediği Ayvalık Paşa Çorba Salonu, İzzet Durko’nun işlettiği bir esnaf lokantası.
Ayvalık’ta Uğramanız Gereken 3 Mekan
Ayvalık Paşa Çorba Salonu, Ayvalık
Yalnızca öğle yemeği çıkaran ve güneşin batmasına yakın zamanlarda dükkânı kapatan Paşa Çorba, Talatpaşa Caddesi’nde çarşı içinde yer alıyor. Zeytinyağlısından etlisine, tatlısından çayına kahvesine kadar yediğiniz her şeyin tadını damağınızda bırakan bir adres.
Bosnalı olan İzzet Durko, Yenipazar’dan Ayvalık’a gelip yerleşenlerden. 2003’te açtığı Ayvalık Paşa Çorba Salonu menüsü önceleri yalnızca paça, işkembe, tavuk, beyin ve mercimek gibi çorbalardan oluşurken, ana yemek olarak kuru fasulye ve pilav da eklenmiş.
Kısa süre içerisinde yirmi çeşit çorba ile hizmet vermeye başlayan Paşa Çorba’da yine yirmi çeşit Ege mutfağı zeytinyağlısı da menüye dâhil olmuş. 8-10 tanesi etli, 8-10 tanesi de zeytinyağlı olmak üzere Ege yöresi dışında bulunmayan yemeklerden oluşan menüye talebin gitgide artmasıyla ot yemekleri de eklenmiş.
Dondurulmuş hiçbir gıdanın kullanılmadığını, o gün köy veya sebze pazarında ne varsa onlarla yemek yaptıklarını vurgulayan İzzet Durko, misafirlerine kışın yağmurlarla başlayıp yağmurlarla biten dönemde yetişen arapsaçı, akkız, izbinye, radika, azma gibi ot yemekleri ile kabakçiçeği dolması ve bamya gibi yöresel mevsim yemeklerini sunuyor.
Ayvalık Paşa Çorba Salonu’nun en ünlü yemeği ise, kendisinin de başka bir yerde rastlamadığını söylediği, pırasa kavurma. Pırasa sevmeyenlere dahi parmaklarını yedirdiğini anlatan İzzet Bey, Ayvalık zeytinyağında kavrulan pırasanın geniş bir tencerede üzerine kaşar peyniri, süt ve yumurtalı bir sosla fırınlayarak böreğe benzeyen bir yemek yaptıklarını anlatıyor.
Bir diğer ünlü yemek ise yöresel bir lezzet olan ada köftesi. Kekik ağırlıklı dana kıymasından yapılan ada köftesi, Ayvalık’ın mübadele ile tanıştığı bir yemek.
Tatlı olarak da elbette lezzeti dillere destan kül sulu kalburabastı. Bir Girit tatlısı olan ve İzzet Bey’in halen zeytin ağacının küllü suyu ile yaptığı bu muazzam tatlı, istisnasız her gün yapılıyor ve gün sonuna kalmadan tükeniyormuş. Çorbaları ve yemek servisini bizzat kendi yapan İzzet Bey’in mutfağında birisi Boşnak, diğeri Giritli olmak üzere iki ustası bulunuyor. Bu sayede Boşnak yemekleri de menüye kazandırılmış.
Her gün saat 12.00’da çıkan yemekler akşam 17.00 civarında bitiyor. Müdavimleri arasında memurlar, bankacılar, hâkim ve savcılar, yazlıkçılar, gezginler, tatilciler ve Ayvalık esnafı olduğu kadar ünlüler de Ayvalık’a geldiklerine Paşa Çorba’ya uğramadan geçmiyorlar. Bir de tabii Yunanlı komşularımız sık sık gelir diyor İzzet Durko, “çünkü damak zevkimiz, kültürümüz ortak”.
Çeşidin çok olmasıyla aşçı tabağı, vejetaryenler için sebze tabağı gibi karışık tabaklar hazırladıklarını ve bir süre sonra gelen misafirlerin yüzde sekseninin bundan istediğini söyleyen İzzet Durko, Paşa Çorba’nın bu karışık tabaklarının da ünlendiğini anlattı.
Paşa Çorba Salonu
Adres: Talat Paşa Caddesi No: 14, Ayvalık/Balıkesir
Telefon: 0 (266) 312 5018
Ayvalık’a geldiğinizde, Talatpaşa Caddesi’nde çarşı içinde yer alan Paşa Çorba’da, yöreye has kabak çiçeği dolması, ada köftesi ve pırasa kavurmadan oluşan karışık tabak yaptırmadan ve üzerine de şöyle güzel bir küllü kalburabastı yemeden kesinlikle dönmeyin.
Hop Cunda Restaurant, Ayvalık
Ayvalık mutfağı öyle değerli ki, bu lezzet ve keyfi tanımlayan rakı-balık-Ayvalık deyimini bilmeyenimiz yoktur. Mutfağın temelini oluşturan zeytinyağı, ot mezeleri ve deniz mahsulleri, Girit ve Midilli mutfağının etkisinin yoğun olarak görüldüğü sofra kültürü, keyifli yaz gecelerinde sohbetlere eşlik ettiği kadar, sağlıklı yaşamın da teminatı.
Hop Cunda Restaurant Ayhan Alışık tarafından iki yıl önce Ayvalık’a gelen misafirlere Ege mutfağından eşsiz lezzetler sunmak amacı ile kurulan şirin bir işletme. Cunda İskelesinin hemen karşısında bulunan Hop Cunda, yıllardır Ayvalık ve Cunda’da restoran işletmeciliği yapan Ayhan Bey’in yeni mekânı.
Mevsimine uygun deniz ürünü ve balıklar ile yine mevsimine göre yetişen otlardan yapılan birbirinden lezzetli mezeler sunan Hop Cunda’da, Türk ve Yunan mutfaklarından tadacağınız mezeler, rakı-balık-Ayvalık keyfinin en güzel yaşandığı yerlerden.
Meze Ustası İlhan Tokmak
Hop Cunda Restaurant’ın meze ustası İlhan Tokmak’a göre Ayvalık mezelerinin sayısı yüz elliden katbekat fazla. Öyle ki sohbetimiz esnasında aklına geliveren daha pek çok malzemeyle yepyeni mezeler yaratıp sıraladı bile. İlhan ustaya göre Ayvalık yöresinin meze çeşitleri binlere ulaşıyor, zira çıraklığı zamanında sunulan birçok etli mezenin artık yapılmadığını, onların yerini deniz ürünlerinin ve otların aldığını söylüyor.
Meze çeşitlerinde mevsimin de payı büyük. Sezona girecek en az otuz tane daha mezenin olduğunu söyleyen İlhan usta, listede olmayan altmış-yetmiş ara sıcağın olduğuna dikkat çekiyor. Kışın yetişen ot çeşidinin yirmiyi bulduğunu, yazın ise daha azaldığını vurguluyor.
Açıldığından bu yana iki senedir Hop Cunda’da hünerlerini sergileyen İlhan usta, uzun yıllar Ayvalık’ın ünlü mekânı olan Ayvalık Şehir Kulübünde çalışmış.
Bize anlattığı mezelerin yanı sıra, sırf vitrinde yetmişe yakın soğuk mezenin olduğunu gösteren ve yalnızca ısırgan otunun on çeşidi olduğunu anlatan İlhan Bey’in elinden yirmi dokuz meze çeşidi tattık. Tariflerini da aldığımız yılların ustası, meraklıları için püf noktalarını da verdi!
Gümüşlü Zeytin ve Zeytinyağları, Ayvalık
Selanik’ten Ayvalık’a 1924’teki nüfus mübadelesiyle gelen Çolak ailesi, Gümüşlü markası ile dört kuşaktır zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağı sabunu üretimi yapıyor.
Atatürk’ün isteği üzerine Ayvalık ile Gömeç ilçe sınırları arasında yer alan Kaz Dağları’nın tam karşısı olan kuzey rüzgârlarının yoğun estiği Gümüşlü denilen yöreye yerleştirilen aile, Yunanistan’dan Türkiye’ye taşıdıkları kahyalık geleneğini zeytin sevgisi ile bütünleştirerek geleneksel yöntemleri modern tekniklerle birleştirmiş. 1920’lerde Gümüşlü’ye yerleşen aile, o bölgedeki zeytincilik ve zeytinyağı geleneğini üstlenmesi nedeniyle de “Gümüşlü Kahya” ismiyle anılır olmuş.
Kahyalık geleneğini sürdüren Çolak ailesinin üçüncü kuşağı olan İbrahim Çolak, uzun yıllar eğitimci olarak çalıştıktan sonra ailevi ve kültürel özellikleri olan yörenin adıyla Gümüşlü Zeytin ve Zeytinyağları markasını zeytin ve zeytinyağında bir marka haline getirmiş. İbrahim Çolak, iyi bir zeytinden iyi bir zeytinyağı elde edilmesi için zeytinin 6-8 saat içinde, en geç 8-12 arasında sıkıma girmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde küflenme başladığı zeytin yağ kalitesini düşürüyor. Zeytin hasadı ise ekim sonu kasım ayı başında yapılıyor.
Zeytinin kutsal kitaplara dahi konu olan kadim bir bitki olduğunu söyleyen İbrahim Bey, zeytinyağının faydalarının endorfin salgılanmasını tetiklemekten, ciltte losyon etkisi yaratmaya; sivrisinekleri uzak tutmaktan unutkanlığı önlemeye kadar oldukça geniş bir yelpazede olduğunu söylüyor.
Gümüşlü ve Zeytinyağı Fabrikaları
Ayvalık yöresinin en kaliteli zeytinyağının yapıldığı bölgelerden biri olan Gümüşlü’de kurulan ilk zeytinyağı fabrikasının tarihi 1850’lere kadar uzanıyor. Sanayi devriminin ardından Yunanlılar tarafından kurulan ilk zeytinyağı fabrikasının kurulduğu Gümüşlü’de, 1924’teki mübadeleden sonra Türklerin kurduğu ikinci fabrika, Akdeniz’deki en büyük ticarethanelerden biri olacak kadar büyümüş, Türkiye’deki temeli atılan ilk sanayi tesislerinden biri.
Cumhuriyet ile birlikte ise bölgenin en büyük zeytin, zeytinyağı, sabunhane ve prina fabrikası haline gelmiş. Aroma, renk, koku ve akıcılık gibi üstün özellikleri tarih boyunca bilinen Kuzey Ege’deki Gümüşlü yöresinin zeytinyağı, iklim ve toprak yapısından dolayı tat, koku, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin.
Asit ve peroksit oranı oldukça düşük, doymamış yağ oranı ise yüksek olan zeytinyağı lezzet ve kaliteyle olduğu kadar insan sağlığı bakımından da tam not alıyor. Tüm özelliklerinden dolayı, Yunan asıllı Kahya Kosta’nın önerisiyle ilk zeytinyağı fabrikası Gümüşlü’de kurulmuş.
Gümüşlü Zeytin ve Zeytinyağları
Adres: Atatürk Bulvarı Barbaros Caddesi 20. Sokak No: 32 Ayvalık/Balıkesir
Üretim : Gömeç Hacı Osman Mahallesi Gömeç/Balıkesir
Telefon: 0 (266) 312 60 50
Web: http://gumuslu.com.tr/
E-mail: [email protected]
Ankara irtibat: Ş. Yavuz Oğuz Sokak (Eski 61. Sokak) No: 13 Bahçelievler/Ankara
Gümüşlü Butik Otel
İbrahim Çolak’ın Gümüşlü markası ile Ayvalık merkezde bir de butik oteli bulunuyor. Tarihi bir Rum evi olan otel, 1862-1863 yıllarında dönemin Ayvalıklı yazar Agosyan Yannis tarafından eşine hediye amaçlı bir yalı olarak yaptırılmış.
Kemerli bir kapı girişi bulunan yalının inşasında kesme sarımsak taşı ve Marsilya’dan özel olarak getirtilen kiremitler kullanılmış. Dönemin taş ustaları tarafından özenle inşa edilen yalının en önemli özelliği ise, Ayvalık’ta yer alan sekiz kuleli konaktan bir tanesi oluşu.
1944’te yaşanan büyük depremde kulesi yıkılan yalı İbrahim Bey tarafından restore ettirilmiş. Öyle ki, Anıtlar Kurulu’nca tescilli tarihi bir Ayvalık evi olan yapı, birinci derece sit alanı içerisinde bulunuyor. Bu nedenle de yapı içerisindeki tadilat kurulun izin verdiği oranda yapılabilmiş.
Gümüşlü Butik Otel
Adres : Atatürk Bulvarı Barbaros Caddesi 20. Sokak No: 32 Ayvalık / Balıkesir
Telefon : +90 (266) 312 60 50
Web site: www.gumuslubutikotel.com
E-Mail: [email protected]
Ayvalık ilçe merkezinde, denize 20 metre mesafede yer alan Gümüşlü Butik Otel, 4 farklı oda seçeneği ile hizmet veriyor. Ayvalık otobüs bileti seçeneklerine göz atın.