İnsanlık tarihi boyunca insanlar doğal güzelliklere ilgiyle yaklaşıp, doğal güzelliklerin bulunduğu bölgelerin çevresine yerleşti. Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte doğal güzellikler ve el değmemiş yerlerin önemi arttı.
Şehirleşme ve kalabalıklaşan nüfus nedeniyle insanlar en küçük yeşil alana bile kıymet verirken, olağanüstü güzellikteki yerler seyahat severlerin seyahat planını şekillendiriyor. Dünyanın olağanüstü güzellikteki yerleri, ölmeden önce mutlaka görülmesi gerekenler listesinizde yer almalı.
Dünyada Görülmesi Gereken 10 Olağanüstü Yer
1. Wisteria Tüneli, Kitakyushu, Japonya
Japonya Kawachi Fuji Bahçeleri’nde bulunan Wisteria Tüneli, dünyanın en renkli köşelerinden biri. 20’den farklı renge sahip çiçek türünün bulunduğu tünel, mor ve beyaz renk ağırlığıyla ziyaretçilerini etkisi altına alıyor. Binlerce ziyaretçinin geldiği bahçenin en ilgi gören köşesi olan tünelde çiçek kokusu baş döndürüyor.
2. Blue Lagoon, İzlanda
İzlanda‘nın doğa harikalarından Blue Lagoon, buzlar ülkesinin altının ne kadar sıcak olduğunun bir kanıtı. Jeotermal kaynağın yer yüzüyle buluştuğu noktada bulunan Blue Lagoon, üzeri tüten kaynar suları ve buz gibi havasıyla, insanı şaşırtıyor. Cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenen suyun sıcaklığı ortalama 35-39 derece arasında.
3. Lavanta Tarlaları, Provence, Fransa
Marsilya’ya 50 km uzaklıkta, Fransa’nın Provence bölgesinde bulunan lavanta tarlaları, muhteşem kokusu, baştan sona mor rengin hakim olduğu tepeleri ile tüm duyulara hitap ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu bahçeleri gezmek için en iyi dönem temmuz-ağustos ayları.
4. Kristal Mağara, Skaftafell, İzlanda
İzlanda‘nın Skaftafell Milli Parkı’nda yer alan Kristal Mağara (Crystal Cave), binlerce yıllık buz oluşumlarının güneş ışığıyla birlikte renkten renge girdiği uçsuz bucaksız derinlikte yapı. Her yıl binlerce insanın ziyaret ettiği mağarada, gerçeklik duygusundan uzaklaşmak mümkün.
İzlanda uçak bileti seçeneklerine göz atın.
5. Pirinç Tarlaları, Yunnan, Çin
Çin’in Yunnan şehrinde, Ailao Dağı eteklerinde bulunan pirinç tarlaları, teraslı yapıları ve farklı renkteki görüntüleriyle oldukça ilginç bir yapıda. Özellikle kuş bakışı açıdan insanı etkilemeyi başaran bölgenin 2 bin 500 yıllık bir geçmişi var. UNESCO Listesi’ndeki tepeyi görmek isteyen binlerce kişi her yıl bu şehre geliyor.
Çin uçak bileti seçeneklerine göz atın!
6. Plitvice Gölü, Hırvatistan
Hırvatistan’ın Bosna-Hersek sınırı yakınında 16 farklı göl ve bu gölleri birbirine bağlayan şelalelerden oluşan Plitvice Milli Parkı. Çevresi göz gözü görmeyen, el değmemiş ormanlarla çevrili bu alanda yeşilin her tonuna rastlamak mümkün. UNESCO Listesi’ndeki koruma alanının her adımında şaşırtıcı bir doğal güzellikle karşılaşılıyor.
7. Amazon Nehri
Güney Amerika’da 6 bin 500 km’ye yaklaşan uzunluğu ile dünyanın en büyük nehirlerinden biri olan Amazon, çok sayıda endemik bitki ve havan türü ile yerli kabilelerini de içinde barındırıyor. Şehirleşme tehdidi altındaki Amazon Nehri havzasında, balta girmemiş ormanlarda dünyadan uzaklaşmak oldukça kolay.
8. Ki Manastırı, Himalayalar
Himalayaların ortasında küçük bir köyde bulunan Ki Manastırı, deniz seviyesinden 4 bin metre yükseklikte. Manastıra ulaşmak için zorlu bir güzergahı takip etmek gerekiyor. Toplu ulaşımın olmadığı, yer yer kesinti yaşanan yolları aşarak görülebilen manastır, çöl görünümündeki vadide cennetten bir dokunuşu andırıyor.
9. Kum tepeleri, Huacachina, Peru
Peru‘nun güneybatısında bir çöl ve çölün ortasındaki doğal gölün etrafında kurulan Huacachina Köyü, muhteşem bir çöl deneyimi sunuyor. Birçok efsane ve hikayeye konu olan kum tepelerinde ATV ile safari, jeep eşliğinde tur gibi aktiviteler gerçekleştiriliyor. Kum tepelerinin görselliği insanı kendine hayran bırakıyor.
10. Angel Şelalesi, Venezuela
Dünyanın en yüksek şelalesi olarak bilinen Angel, Venezuela’da bulunuyor. Yaklaşık 950 metrelik yükseklikten dökülen Angel Şelalesi, yılın her dönemi sisli bir görüntüye sahip. Şelalenin en üst noktasından en aşağıdaki yere hiçbir engelle karşılaşmadan düşen sular, hem görsel hem de işitsel olarak insanı etkiliyor.