İskoçya’nın başkenti Edinburgh, Georgian ve Orta Çağ mimari özelliklerini taşıyan yapıları ile Avrupa’nın en ilgi çekici görünüme sahip şehirleri arasında yer alıyor. Tarihi ve turistik bir yer olan Edinburgh, keşfedilmeyi bekleyen gezi noktaları ve farklı etkinlikleri ile gezilip görülmeye değer önemli bir kültür şehri.
Sanatla iç içe olan tarihi şehir Edinburgh, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış tarih kokan bölgeleri ve sokakları, kayalar üzerine inşa edilmiş ihtişamlı şatoları ile her yıl çok sayıda turisti kendisine çekmeyi başarıyor. Şehir, Old Town ve New Town adındaki turistik özelliğe sahip önemli tarihi bölgeleriyle de hayranlık uyandırıyor.
Edinburgh Gezilecek Yerler
Dünya Mirası Listesinde yer alan Edinburgh’un Eski Şehir bölümünde gezerken, kendinizi Ortaçağ havasında hissediyorsunuz. Yüzyıllardır bozulmadan gelen ve orijinalliğini kaybetmeyen Edinburgh’u rahatça gezebilmek için 2 veya 3 gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim. Daha fazla vaktiniz olursa Kuzey İskoçya’nın göllerini ve yemyeşil doğasını görebileceğiniz Highland turlarına da katılabilirsiniz.
Edinburgh eski çağlarda cadı yakmaları ile çok ünlüymüş. 14 yüzyıldan itibaren başlayan cadı avlarında yaklaşık 4000 kişi cadı olduğu gerekçesiyle öldürülmüş. Cadı olduğundan şüphelenilen kişi suya atılıyormuş. Eğer boğulup ölürse cadı olmadığı anlaşılıyormuş. Eğer ölmezse de yakılıyormuş. Edinburgh’da 17. yüzyılda başlayan veba salgınında ise binlerce kişi ölmüş.
1. Edinburgh Kalesi
Turistik öneme sahip tarihi bir yapı olan Edinburgh Kalesi (Edinburgh Castle), Old Town denilen eski şehir merkezinde yer alıyor. İskoçya’nın en ünlü turist destinasyonu olarak kabul ediliyor. Heybetli görünüme sahip mimari yapısı ve hakkında anlatılan efsaneler ile dikkatleri üzerine çeken tarihi kaleyi detaylıca gezmek için birkaç saatinizi buraya ayırmanız gerekebilir.
Dünya Mirası listesinde olan Kale, Edinburgh Eski Şehir merkezinde bulunuyor. Edinburgh Kalesi’nin bulunduğu konumdan bütün şehir manzarasını seyretmek mümkün. Kale şehrin bir çok yerinden görülebiliyor.
M.S 600 yılında savunma amacı ile inşa edilen kalenin Edinburgh’a tamamen hakim olan konumundan dolayı kaleden şehir manzarasını rahatlıkla seyredebilirsiniz.
Edinburgh Kalesinde bulunan bir toptan her gün saat tam 13:00’da bir top atışı yapılıyor. Bu top atışına One O’Clock Gun ismi verilmiş.
Kalenin en eski kısmı St. Margaret’s Chapel (Aziz Margaret Şapeli) 12. yüzyılda yapılmış. The Great Hall (Büyük Salon) IV. James tarafından 1511’de inşa edilmiş. Ahşap çatısı görülmeye değer. Kaleyi gezerken eski dönemlerde Kralların yaşadığı, yemek yediği ve uyuduğu bölümleri görebiliyorsunuz.
Savaş Hapishanelerinde geçmişte ele geçirilen savaş esirleri tutuluyordu. Esirlerin ne kadar kötü koşullarda kaldığını görebiliyorsunuz. Savaş Müzesi, I. Dünya Savaşından sahneler sergilenmiş. Bölümde, savaş sırasında hayatını kaybeden askerlerin isimleri de sıralanmış.
Edinburgh Kalesi’ni gezerken, İskoçların milli kahramanı William Wallace hakkında da bilgi vermek gerekir. Doğum tarihi tam bilinmese de 1270’de doğduğu kabul edilen İskoçyalı Şövalye, İskoçya’nın bağımsızlığı ve İngiliz egemenliğinden kurtulması için büyük mücadele vermiştir. Wallace’in babası ve ağabeyi İngilizler tarafından öldürülmüştür.
William Wallace, İngiltere Kralı I. Edward’a karşı bir çok savaş kazanmış. Bunların en ünlüsü ‘Strirling Köprüsü Muharebesi’. William Wallace komutasındaki İskoç Ordusu, sayıca çok üstün olan İngiliz ordusunu büyük kahramanlıklar göstererek yenmiş. Sonraki yıllarda da ordusuyla birlikte bir çok savaş kazanan ünlü şövalye İskoç Halkı tarafından kahraman olarak görülse de, İngiltere Kralına sadık olan kişiler tarafından düşman olarak kabul edilmiş ve aranmaya başlanmış.
İngiltere Kralı I. Edward’a sadık olan Sir John de Menteith tarafından yakalanan William Wallace vatan hainliği ile suçlanıp 1305’te idam edilmiş. William Wallace’ın hayatı Braveheart (Cesur Yürek) filminde canlandırılmıştır. Ünlü İngiliz şövalyeyi Mel Gibson’ın oynadığı Cesur Yürek filmi; En İyi film dahil 5 Oscar Ödülü aldı.
Edinburgh Eski Şehir Bölümünün en önemli yerlerinden olan Royal Mile yolu, Edinburgh Kalesi’nden başlayıp, Palace of Hollyroodhouse’a kadar devam ediyor (İngiliz Kraliyet Ailesi buraya geldiğinde ikamet ettiği saray).
2. Edinburgh Royal Mil
Edingburgh Kalesi’nden başlayıp Holyrood Sarayı’na kadar devam eden Royal Mile (Kraliyet Yolu), eski şehir bölgesinin en önemli turistik yerleri arasında sayılıyor. Oldukça renkli bir atmosfere sahip olan Kraliyet Yolu boyunca yürürseniz sokak sanatçısını dinleme ve gösterileri izleme şansını elde edebilirsiniz.
Yaklaşık 2 km boyunca devam eden caddede, İskoç (Scoth) Viski müzesi, şehrin en önemli ve en eski kiliselerinden St Giles Cathedral’i bulunuyor. Kilisede çok şık ekose etekler giyinmiş (kilt) erkekleri görüyoruz. Birazdan başlayacak olan düğün için gelmişler.
Caddenin hemen yanında bulunan pastane Harry Potter romanın yazarı JK Rowling‘in en çok vakit geçirdiği yerlerden biriymiş. Hatta uzun kış günlerinde pastane sıcak olduğundan romanın büyük bir bölümünü burada yazdığı söyleniyor. Burada fotoğraf çeken turistlere rastlayabilirsiniz.
Royal Mile Caddesinin yanından, aşağıya doğru inen, merdivenli, dar sokaklara da göz atın. Royal Mile üzerinde Edinburgh Kalesinden, Palace of Hollyroodhouse’a kadar yürürseniz İskoçya Parlamento Binasını da görebilirsiniz.
3. Holyrood Sarayı
Britanya kraliyet ailesinin İskoçya’daki resmi ikametgahı olan Holyrood Sarayı (Holyrood Palace), 16. yüzyıldan bu yana resmi resmi davetlere ve törenlere ev sahipliği yapıyor. Royal Mile’nin güney kısmında yer alan halka açık saray, Edinburgh gezilecek yerler listesinde ise ilk sıralarda yer alıyor.
4. Edinburgh Greyfiars Bobby Heykeli
1872’de sahibi ölen Bobby adlı köpek, sahibine o kadar sadıkmış ki, 14 yıl boyunca mezarının başını beklemiş. Onun anısına bu heykel dikilmiş.
5. Edinburgh Mary King Close
7. yüzyılın başlarında Mary King Close ve çevresinin sahibi olan Avukat Alexander King kızı Mary King’in ismini buraya vermiş. 1645 yılında burada yaklaşık olarak 500 kişinin sağlıksız koşullarda yaşadığı söyleniyor. Hasta ve fakir olan kişiler, özellikle veba hastaları, zenginlere ve kraliyet ailesine hastalık bulaştırıp, rahatsız etmesinler diye Close denilen bu yerlerde tutuluyormuş.
6. Scott Anıtı
Yüksekliğinden dolayı Edinburgh ve çevresinin panoramik manzarasını seyredebileceğiniz Scott Anıtı (Scott Monument), ihtişamlı gotik mimarisi ile ön plana çıkıyor. Dünyanın en büyük yazar anıtı olan ve 1840’de inşa edilmeye başlanan Scott Anıtı üzerinde 68 adet heykelcik bulunuyor. Edinburgh geziniz esnasında Princes Street Garden’da yer alan Scott Anıtı’nı detaylı inceleyebilir ve eşsiz karelere imza atabilirsiniz.
Aynı odada en az 6 kişi kalıyormuş. Tuvaleti de bulunmayan küçük odalarda kovalara yapılan pislikler yollara dökülüyormuş. Close denilen yerlerden Edinburgh’da yüzlerce bulunuyor. Mary King Close ise Annie denilen küçük hayalet kızı ile ünlü. Annie’nin Hayaletinin burada oyuncağını aradığı söyleniyor.
7. Royal Botanic Garden
Bitkilerin çeşitliliğinin sağlanması ve korunması amacı ile 1670’de kurulan Royal Botanic Garden, Edinburgh’un turistik cazibeye sahip popüler yerleri arasında bulunuyor. On binlerce canlı bitki türüne ev sahipliği yapan bu dev bahçede zamanın nasıl hızlı geçtiğine tanık olabilirsiniz.
8. Edinburgh Yeni Şehir
Edinburgh’un eski şehir bölümünden büyük bir park ile ayrılan yeni şehir bölümünün en önemli yerlerinden biri Princess Street, Dünya’nın en ünlü markalarını üzerinde barındırıyor. Princes Street yakınlarındaki, Calton Hill tepesine çıkarak bütün şehrin manzarasını seyredebilirsiniz. Ayrıca cadde üzerindeki Scott Monument Heykeli mutlaka dikkatinizi çekecektir.
St Andrew Square & Multrees Walk, oldukça ünlü ve pahalı markalar barındırıyor. Alışveriş yapmak isterseniz bu bölgeye uğramanızda fayda var. Scottish National Portrait Gallery, Queen Street caddesinde bulunuyor. Sanata meraklıysanız, burada bir çok ünlü ressamın yaptığı tabloları görebilirsiniz. Ayrıca caddenin yanında büyük bir park var.
George Street, Yeni Şehir bölümünün en büyük caddelerinden biri. Trafiğe kapalı olan Rose Street üzerinde bir çok pub, restaurant ve kafe bulunuyor. Ünlü Princes Street’in paralelinde bulunan caddeye uğramanızı tavsiye ederim.
Calton Hill Tepesi ise muhteşem bir manzaraya sahip. Edinburgh Kalesi, Eski Şehir, Princes Street, Palace of Hollyroodhouse ve uzaklarda Kuzey Denizi’nin dalgalarını seyretmek, yorgunluğunuzu unutturacak.
9. St. Giles Katedrali
Şehrin ünlü silüetini öne çıkaran tarihi yapılarından biri olan St Giles Katedrali (St Giles Cathedral), kendine özgü mimarisi ve çan kulesi ile turistler tarafından büyük ilgi görüyor. 19. yüzyılda restore edilerek günümüze kadar ulaşması sağlanan katedral, yaklaşık olarak 900 yıldan beri şehrin dini odak noktalarından biri. İskoçya’nın dini kültürü hakkında bilgi edinmek isterseniz ve katedralin mimari özelliklerini daha yakından görmek isterseniz tarihi yapıyı ziyaret edebilirsiniz.
10. Edinburgh Hayalet Turları
Edinburgh şehrinde gezmek için ilginç bir rota ararsanız Hayalet Turları tam size göre. Şehirdeki binaların altında, daha önce erzak depolamak amacıyla yapılan odalar ve tünellerde Edinburgh Hayalet Turları düzenleniyor. Ortaçağ’da bu tünellerde suçlular, kaçaklar ve fakirler barınırmış.
Yine aynı yıllarda tıp fakültesine kadavra sağlamak amacıyla bir çok cinayet işlendiği de söyleniyor. Yeraltının nemli ve karanlık tünellerinde başlayan Edinburgh Hayalet Turları, genelde şehrin mezarlığında son buluyor. Bu turlar daha da ürkütücü olsun diye, gece geç saatlerde yapılıyor. Dar ve basık tünellerde gezmekten korkmazsanız ve ürpermezseniz bu turlara katılabilirsiniz.
Edinburgh’da ne yenir
Edinburgh’da yeme içme konusunda sıkıntı yaşamazsınız. Edinburgh, İskoçya’nın en çok turist alan şehri olduğundan, şehirde her kesime hitap eden, çok çeşitli restaurantlar bulunuyor. Edinburgh çevresinde yeşil alan çok olduğundan, et ve süt ürünleri çok kaliteli.
Kuzey Denizi’ne kıyısı olan şehirde deniz ürünlerini de tercih edebilirsiniz.
Böğürtlen ve Frambuazla yapılan rengarenk turtalar oldukça lezzetli ve çok ünlü.
Edinburgh Eski Şehir bölümünde Royal Mile caddesine yakın İtalyan Restaurant’ı olan Vittoria Cafe’yi deneyebilirsiniz.
Elephant House’ın hemen yakınlarında bulunan The Italian Restaurant Vittoria bir şeyler yiyip dinlenmek için uygun bir yer. Kendi evi çok soğuk olan Harry Potter’ın yazarı J. K. Rowling, kitaplarını Elephant House’da yazmış.
Edinburgh Calton Hill tepesine çıkıp yorulduktan sonra dinlenmek ve bir şeyler yemek isterseniz Martone Restaurant’ı tavsiye edebilirim. Restaurant Princes Street ile Calton Hill arasında bulunuyor.
Edinburgh yeni şehir bölümünde Princes Street’in hemen paralelinde bulunan Rose Street yeme içme konusunda bir çok alternatifi barındırıyor. Trafiğe kapalı olan Rose Street üzerinde bir çok kafe, bar ve restaurantı bulabilirsiniz.
Edinburgh Eski Şehir Bölümünün en önemli caddelerinden biri olan Royal Mile üzerinde bir çok alternatifi bir arada bulabilirsiniz. Edinburgh’da Starbucks, Mc Donalds gibi zincir restaurant ve kafeleri bir çok yerde görebilirsiniz.
Marks & Spencer mağazalarının kafelerinde pasta, kahve ve kek gibi yiyeceklerin yanı sıra, sandviç ve meyve de bulabilirsiniz. Marks & Spencer’ın çikolatalı muffinleri oldukça lezzetli ve ünlü.
İngiltere ve İskoçya’da bir çok yerde balık ve patates kızartmasından oluşan ‘fish & chips’ denilen menüler bulunuyor. Uygun fiyatlı fish & chipsi bir çok yerde deneyebilirsiniz.
İskoçya deyince ilk akla gelen İskoç Viskilerinin yapılışı ile bilgi alıp, deneyebileceğiniz, ünlü İskoç Viski Müzesini (Scotch Whisky Experience Museum) Edinburgh Kalesinin hemen yanında ziyaret edebilirsiniz.
En ucuz Edinburg uçak bileti için turna.com sayfasını ziyaret edin. Gelişmiş arama teknolojisi, güvenli ödeme, komisyonsuz alışveriş, kesintisiz iade garantisi ve daha fazla turna.com sayfalarında.
