İspanya‘nın güneyinde Mağribi kültürünün izlerini taşıyan Endülüs Bölgesi, Avrupa‘nın en popüler turistik bölgelerinden. İslam medeniyetinin tarihi mimari yapıları ile İspanyol kültürünün sentezi olan bölgede çok sayıda görkemli yapı bulunuyor.İspanya uçak bileti seçeneklerine göz atın.Endülüs’te Görülecek Yerler1. Córdoba: UNESCO dünya mirasları listesindeki Cami ve Eski Yahudi Mahallesi
Cordoba’da görülmesi gereken en önemli yer olan UNESCO listesindeki La Mezquita, nefes kesici bir 8. yüzyıl camisi. Cami, Batı dünyasındaki en iyi İslam eserlerinden biri olarak kabul ediliyor.Córdoba’daki Mağribi cemaati geliştikçe, şehir din konusunda daha hoşgörülü olmaya başladı. Córdoba’yı Avrupa’nın en büyük başkenti haline getiren entelektüel başarılara yüzyıllar boyu Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler birlikte bir arada yaşamalarının etkisi çok büyük oldu. Cami, Katolik Monarşisi altında 1523’de bir katedrale dönüştürüldü.
Eski Yahudi Mahallesi olan Judería’yı keşfetmek için kendinize bolca zaman ayırmanızı tavsiye ediyoruz. Bu mahalle dar sokakları ve atmosferik meydanları ile büyüleyici bir karmaşıklığa sahip.Yahudi Mahallesi, 15. yüzyıldan kalma muhteşem Mudéjar tarzı Sinagog ve Sefarad Yahudileri Müzesine (Casa de Sefarad) ev sahipliği yapıyor. Diğer görülecek yerler ise Palacio de los Marqueses de Viana (aristokrat sarayı), Endülüs bahçeleri ve Alcázar’ın (Mağribi kale) Arap tarzını yansıtan dekorasyonları sayılabilir. Córdoba, Sevilla’ya 140 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
2. Cadiz’de Sahil Zarafeti
Cádiz, Güney İspanya’nın yavaş yaşam tarzını yaşamaya davet ediyor. Bu müthiş liman, turistlerin yöre halkıyla kaynaşabileceği doğal yürüyüşler ve çok keyifli gezip görülecek yerlere sahip.Cadiz’deki her şey Akdeniz cazibesinin etkisinde. Tatlı ve yumuşak havaların bastırmasıyla birlikte, okyanus havasını içinize çekin ve uçan martılara bakarak hayallere dalın. Kozmopolit şehir olmasının yanında, Arnavut kaldırımlı sokakları ve dar geçitleri ile doldurulmuş El Pópulo mutlaka görülmesi gereken bir yer.Turistlerin deniz mahsulü yemekleri için gelmeleri gereken tarihi balıkçı mahalle ise kesinlikle La Viña. Flamenko şarkısının ezgilerini dinlemek isterseniz de çingene mahallesinden geçin, böylece hem gezmiş hem dinlemiş hem de zamandan kazanmış olursunuz. Cádiz kent sınırları içinde kalan mükemmel kumlu plajlara sahip ve şehir de Costa de la Luz adındaki muhteşem sahil şeridi ile çevrili.
3. Ronda
Pueblos Blancos (Beyaz Köyler) nefes kesici tepe kasabası olarak Endülüs’ün en güzel yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ronda, El Tajo vadisine bakan, 130 metrelik derin vadide bulunan ünlü Puente Nuevo köprüsüne sahip bir platoda yer alıyor.Ronda, boğa dövüşü ve haydutlar müzesi ile ünlü çok keyifli bir yer. Eylül ayında geleneksel Goyesca Boğa güreşi, Pedro Romana Fuarı kapsamında Plaza de Toros’da yapılıyor. Boğa güreşi ve boğa güreşi müzesi yıl boyunca ziyarete açık. Haydutlar Müzesi, 19. yüzyılın Ronda çevresindeki dağlarda yaşayan haydutlar hakkında birçok hikayeyi sergiliyor. Sevilla’dan (128 kilometre uzaklıkta), arabayla bir saat 45 dakika, trenle iki saat 30 dakika sürüyor.
4. Carmona: Mağrip Kaleleriyle Güçlendirilmiş Bir Kent
Eski Roma duvar kalıntıları ile çevrili olan bu antik kent, Sevilla’ya sadece 35 kilometre uzaklıkta kırsalda yer alıyor. Alcázar del Rey Don Pedro, Mağribi kalesi ve 15. yüzyıldan kalma Santa María la Mayor Kilisesi, kentin en önemli iki cazibe merkezi halinde.Carmona’nın merkezinde yer alan Plaza San Fernando, zarif tarihi binaların süslediği tipik bir Endülüs kasaba meydanı. Carmona’nın antik mirasını hissetmek için, M.Ö. 9. yüzyıla ait Kartaca dönemine dayanan Sevilla Kapısı’nı ziyaret edebilirsiniz.
İyi bir öğle yemeği isteyen günlük gezginlerin, 14. yüzyıldan kalma Alcázar’dan dönüştürülmüş lüks bir otel olan Parador de Carmona’da yemek yemelerini tavsiye ediyoruz. Carmona’ya varmak için arabayla 30 dakikada veya bir saat ve 20 dakikalık treni kullanabilirsiniz.
5. Arcos de la Frontera’nın Bembeyaz Köyü
Arcos de la Frontera, büyüleyici beyaz evleri ve muhteşem manzaraları ile ziyaretçileri cezbeden bir atmosfere sahip. Ulusal bir tarihi bölge olarak listelenen Arcos de la Frontera, Endülüs’teki Pueblos Blancos’u (Beyaz Köyler) keşfetmeden önce görülebilecek bir yer. Ronda’ya benzer şekilde, bu kasabanın da Mağrip kökenleri bulunuyor. 15. – 16. yüzyıl Santa María de la Asunción Bazilikası, bu bölgede yaygın olan Mudéjar mimari tarzına sahip. San Pedro Kilisesi, dekoratif Barok cephesinde de dikkati üzerine çekiyor. Sevilla’dan Arcos de la Frontera’ya gitmek yaklaşık bir saat sürüyor.
6. Jerez de la Frontera’daki Endülüs Gelenekleri
Bu eski aristokrat şehir gelenekleriyle gurur duyuyor. Jerez’deki en önemli yer ünlü Endülüs atların prestijli okullarının bulunduğu Real Escuela Andaluza del Arte Ecuestre (Kraliyet Endülüs Binme Okulları). Binicilik meraklıları, özellikle her yıl mayıs ayında da devam eden 500 yıllık bir gelenek olan Jerez At Fuarı’nın keyfini çıkarabilirler.Etkinlikte tapas tadımı ve çocuk eğlence parkı da bulunuyor. Jerez de la Frontera, Flamenko sanatına ayrılmış bir merkez olan Centro Andaluz de Documentación del Flamenco’ya da sahip. Otantik Flamenko performanslarının sergilendiği mekânı ziyaret etmeniz için en iyi zaman şubatın sonunda ve Mart ayı başında Teatro Villamarta’da düzenlenen Festival de Jerez.
7. Osuna: Eski Bir Roma Kasabası ve 16. Yüzyıl Ducal Kenti
Bu hem tarihi hem sanatsal olarak öne çıkan bölge, Roma döneminde önemli bir yere sahipti. 16. yüzyılda Osuna, Endülüs Rönesans tarzı Ducal Pantheon ve Santa María de la Asunción’un Collegiate Kilisesi gibi etkileyici anıtlarla birlikte kurulmuş bir dukal kenti oldu. Kilise, Napoli’nin Viceroy’u olan Osuna Dükü için yaratılmış resimlere de sahip. Kasaba merkezinde bulunan Plaza Mayor’da, Arkeoloji Müzesi’ne de ev sahipliği yapan eski bir Mağribi kulesi yer alıyor. Osuna, Paskalya’da Holy Week zamanında çılgınca kutlanan renkli festivalleriyle de ünlü. Sevilla’nın 92 kilometre güneydoğusunda, kırsal kesimde yer alıyor.
8. Itálica’nın Roma Arkeolojik Alanı
Sevilla’dan sadece 13 kilometre uzakta (arabayla 15 dakika), antik Roma kalıntılarını bulabilirsiniz. Bölgeye MÖ 206’da Romalılar yerleşmiş ve daha sonra İmparator Augustus’un yönetimi altında bir şehir olarak kurulmuş ve para basmaya başlamış.Itálica, imparator olan Trajan ve Hadrian’ın da doğduğu yerdi. Günümüzde ziyaretçiler orijinal yerlerinde bulunan eski caddeleri, binaları ve mozaikleri görmek için bu inanılmaz güzellikteki arkeolojik bölgeyi ziyaret edebilirler.
9. Ecija’daki En Etkileyici Tarihi Anıtlar
Kulelerin Şehri olarak bilinen Ecija’da 11 tarihi kule ve dokuz külahlı kule bulunuyor. Ziyaretçiler, 15. yüzyıldan kalma San Gil Kilisesi ve camiden dönüştürülmüş 13. yüzyıldan kalma Santa Cruz Kilisesi de dahil olmak üzere kentin dini eserlerini mutlaka görmeli.16. yüzyılda bu kasaba, Los Palmos Sarayı’nda görülen, kokulu portakal ağaçlarıyla dolu bir avlu etrafında tasarlanmış, önemli bir aristokrat varlığa sahip. Ecija’nın ayrıca Muhteşem Adalet Sarayı binası ve Mudejar tarzı Casa de las Tomasas’ın yanı sıra ortasında çeşmelerin bulunduğu çok güzel şehir meydanları da var. Ecija, Sevilla’ya 86 km uzaklıkta, bir saatlik araba veya iki saatlik bir otobüs yolculuğu ile ulaşılabiliyor.
10. Parque Nacional de Doñana’da İnanılmaz Kuş Yaşamı
UNESCO listesinde yer alan bu ulusal park, göç eden kuşlar için korunan sulak alanlardan biri. Parque Nacional de Doñana, Guadalquivir Nehri deltası sayesinde bu duruma geldi. Bu nehir, Mağripler tarafından “Büyük Nehir” e tercüme edilen Wada-I-Kebir olarak biliniyordu.Deltanın kıyılarında, flamingo ve İspanyol imparatorluk kartalları gibi olağanüstü türler de dahil olmak üzere çeşitli kuşlara ev sahipliği yapan bataklıklar var. Sevilla’dan (36 km uzaklıkta) seyahat etmek arabayla yaklaşık 45 dakika uzaklıkta.