Dünyanın dört bir yanında birbirinden ilginç ve keşfedilmesi heyecan veren yeraltı şehirleri bulunuyor. Doğanın yeryüzündeki gücünü simgeleyen yeraltı şehirlerinin bir bölümü insanlık tarihine yön veren tarihi olaylara ev sahipliği yaparken, bazıları doğanın yardımıyla barınma ihtiyacını karşılamak isteyenlerin hayatını geçirdiği yaşam alanları olmuş.
Anadolu topraklarında Hristiyanlığın ilk dönemlerinde dış dünyadan gizlenmek isteyenlerin inançlarını yaşamak için sığındığı Kapadokya’daki yeraltı şehirleri insanlığın istediğinde neler yapabileceğinin en önemli örneği olurken, kimi zaman savaştan kaçmak ve yalnızca kendini korumak içgüdüsüyle hareket eden insanoğlu kendini yeraltı şehirlerine hapsetmiş.
Dünyanın farklı yerlerinden ilginç yeraltı şehirleri bu yazıda.
Avantajlı uçak bileti seçeneklerine göz atın.
İlginç Yeraltı Şehirleri
1. Derinkuyu, Kapadokya
Kapadokya coğrafyası dünyada en çok yeraltı şehrinin bulunduğu bölgelerden biri. Günümüzde Türkiye’nin en popüler turizm destinasyonlarından biri olan Kapadokya bölgesi, hoş butik otelleri, kayadan oyma yapıları ve sıcak hava balonu turlarının yanı sıra yeraltı şehirleriyle de ziyaretçilerini etkiliyor.
Malum erken dönem Hristiyanlık devrinin en önemli bölgesi olunca, dönemin hakim gücünden korunmak için doğanın elverdiği yumuşak doku ile gizli şehirler kurulmuş ama bu şehirlerin tarihçesi aslında Hititlere kadar uzanıyor. Bölgenin jeolojik yapısı, savaşlardan kaçmak için bölge halkına yer altı şehirleri kurmaları için ideal ortamı sunmuş.
Ben 36 yeraltı şehrinden en büyüğü olan Derinkuyu’ya gitmenizi tavsiye ederim. Ancak astım ya da kalp sorunu olanlar girmemeli zira hem çok dar hem de tek yönlü bir sıra halinde geziliyor. Üstelik aşağılara indikçe basınç farkı hissediliyor. Derinkuyu’nun 20 kat olduğu söyleniyor ama sadece 8 katı açık.
İlk katında ahırlar var, bu kadar dar alanlarda hayvanların dahi saklanmış olduğunu düşünmek çok garip geliyor insana. Mutfak, kiler, kilise, oturma odalarının yanı sıra şehirde bir de misyoner okulu var. Beni en çok etkileyen yokuş aşağı inilen daracık merdiven aralarında büyük yuvarlak taşları görmek oldu.
Taşlar şu an duvara dayalı duruyor ama zamanında bir akın ya da işgal olduğunda sürgülü sistemle kapatılır ve gelenlerin yolunu kesmek için kullanılırmış. Şehirde bir de ilk bakışta kuyu sanacağınız, göğe yükselen devasa bir baca var. Hortum gibi uzanıyor. Bunun havalandırma bacası olduğunu öğrendiğimde büyük şok yaşamıştım. Siz de aynı hisse kapılacaksınız.
2. City of the Gods, Giza Platosu
Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısında yer alan Giza Platosu, ünlü büyük piramitler ve Büyük Sfenks’e ev sahipliği yapıyor. Antik dünyanın bu efsane yapıları, Mısır’ın Eski Krallığı döneminde MÖ 3. binlerin ikinci yarısında tamamlandı.
Yapımı ve mimari planı hakkında birçok soru işaretini barındıran piramitler insanlık tarihi boyunca gizemi çözülemeyen, birçok efsaneye ve varsayıma konu olan her daim merak edilen yapılar.
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalarda birçok yeraltı şehrinin bulunduğu piramitlerin içerisinde labirenti andıran koridorlar, iç plana hakim olmayan birçok kişinin kaybolmasına, yeryüzüne çıkamamasına neden oluyor. İçerideki oksijenin yetersiz olması ve tanrıların laneti gibi iki ayrı düşünceyle ifade edilen piramitlerin yeraltı şehirleri gizeminin çözüleceği günü bekliyor.
3. Dara Antik Kenti
Mardin şehir merkezinin 30 km güneydoğusunda, Oğuz Köyü sınırlarında bulunan Dara Antik Kenti, Türkiye’de ismini yeni yeni duymaya başladığımız, tarihe, arkeolojiye ve efsanelere ilgisi olan birçok kişiyi heyecanlandıran bir yerleşim yeri.
Tarih boyunca Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerleri arasında kabul edilen Dara, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını Sasani tehlikesine karşı korumak için kuruldu. Kaya içerisine oyulan sivil ve askeri yapılarıyla tam bir savunma kenti olan Dara’da yerleşimin büyük bölümü yeraltı şehri şeklinde tasarlanmış.
4. Burbon Tünelleri, Napoli
İtalya’nın Napoli şehrinde, şehrin en gizemli yerlerinden olan Burbon Tünelleri, İkinci Ferdinand Dönemi’nde 1853’te inşa edildi. Savaş yıllarında kent savunmasında önemli bir rol üstlenen tüneller içerisinde o yıllardan günümüze ulaşan araçlar, arabalar ve eşyaların bulunduğu tünel, tarihe tanıklık etmek için muhteşem bir atmosfere sahip.
Monte di Dio bölgesinde yapılan kazıların ardından ortaya çıkarılan tüneller bilim insanlarını şaşırttı ve dünyanın büyük ilgisini çekti. Yeryüzünden 100 metre aşağıda, kraliyet ailesi üyelerinin kaçışı ve savaştan korunmaları için tasarlanan tüneller, her biri birbiriyle bağlantılı koridorlar, yollar ve mağaralardan oluşuyor.
5. Cu Chi Tünelleri, Vietnam
Vietnam’ın en büyük şehri Ho Chi Minh City’e 70 km uzaklıktaki Cu Chi Tünelleri, Vietnam Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı büyük bir zafer kazanan Vietnam’ın savaş başarısını nasıl elde ettiğinin en önemli göstergesi.
Günümüzde müze olarak ziyaret edilebilen tüneller Amerikan askerinin Vietnam’da ne kadar sıkıntılı bir süreç geçirdiğine tanık olmak için harika bir rota. 945 ile 1975 yılları arasında devam eden 4 milyondan fazla sivilin hayatını kaybettiği, ABD’nin hedeflerine bir türlü ulaşamadığı Vietnam Savaşı, tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan.
Vietnamlı gerillaların mühendislik harikası olarak inşa ettiği tüneller Vietnam Savaşı’nın seyrini değiştirdi. İlk olarak Fransız işgaline karşı inşa edilen tüneller, Amerikan askerinin karargahlarına sızmak için kullanıldı. 25 yıl boyunca kazılan ve 250 km uzunluğa ulaşan bu tüneller sayesinde Vietnam askerleri Amerikan tarafına büyük kayıplar yaşattı.
