Orta Asya’da denize kıyısı bulunmayan küçük ve yeşil bir ülke olan Kırgızistan, kuzeyde Kazakistan, batıda Özbekistan, güneybatıda Tacikistan ve güneydoğuda ise Çin Halk Cumhuriyeti ile komşu. Kırgızistan isim olarak Kırgız ülkesi anlamına geliyor.
840 yılında kurulan ve günümüzde turistik açıdan hala bakir bir ülke olan Kırgızistan, ülkenin yüzde 60’ını kaplayan Tanrı Dağları yüzünden Orta Asya’nın İsviçre’si olarak da adlandırılıyor. Moğolistan’ın en büyük gölü ise Kuzeybatı Tanrı Dağları üzerinde bulunan Issık Göl. Doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve renkli gece hayatıyla adından söz ettiren bu ülkede görülmesi gereken sayısız çekici yer bulunuyor.
Kırgızistan Gezilecek Yerler
Eskiden Orta Asya’da ölenler için dikilen balbalları görebilir, kutsal Süleyman Dağı’nın efsanelerini yerinde dinleyebilir, eşsiz yaban hayatı gözlemleyebilir, çadırlarında halen göçebe yaşayan Kırgızlarla tanışabilirsiniz.
Asırlara dayanan tarihi, eşsiz kültürü, doğal güzellikleri ve sımsıcak insanlarıyla Kırgızistan, başkent Bişkek ile birlikte Çuy, Issık Göl, Narın, Talas, Celalabad, Oş ve Batken olmak üzere 8 oblasttan oluşuyor.
1. Bişkek
Ülkenin başkenti olan Bişkek’te, Erkindik Statue, Ala-Archa Gorge, State History Museum, Mikhail Frunze Museum, Aaly Tokombaev House Museum, Manas Museum, Geological and Mineralogical Museum gibi çok sayıda turistik yer bulunuyor. Ülkedeki gece hayatının da merkezi olan şehirde pek çok, pub, dans kulübü de yer alıyor.
5. Ala-Arça Milli Parkı
Ala-Arça Milli Parkı, Bişkek’in yaklaşık 40 km güneyinde Tanrı Dağları’nda yer alıyor. Bölge 1976’dan bu yana koruma altında. Ala-Arça Nehri Bişkek’e doğru parkın içinden akıyor. Kırgız Ala Dağları‘nın yaklaşık beş bin metrelik en yüksek tepesi olan Semenova Tian-Shanski Doruğu arasında derin vadi boyunca 15 km uzanıyor.
Park özellikle yaz aylarında Bişkek’e göre daha serin. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için çok keyifli. Ala Arça adlı çamların kapladığı park, çok sayıda yabani hayvan türünün de yaşam alanı. İsmini bölgede yetişen Ala Arça denilen bir çam türünden alan ulusal parkta bungalovların yanı sıra bir de otel de var.
Parka araçla giriş yok. 150’yi aşkın dağ yolu üzerinden park alanında yetiştirilen atlarla geçiş sağlanıyor. Diğer yandan parkın içinde bir de Zooloji Müzesi var. Kırgızistan’ın buzullarla kaplı, sarp, yabani bölgesi olan Ala Arça’da bulunan Korona Dağı büyüleyici görüntüsüyle dağcıları ve macera severlerin gözdesi. Bölgede pek çok outdoor sporu yapmak da mümkün.
2. Oş
Oş, ülkenin güneybatısında yer alıyor ve Kırgızistan’ın ikinci büyük şehri. Şehir İpek Yolu üzerinde yer alıyor ve tarihi 3000 yıl öncesine dek uzanıyor. Orta Asya’nın en eski yerleşimlerinden biri. Oş hem Türk tarihi açısından önemli bir yere sahip hem de İslâm dini açısından kutsal kabul ediliyor.
1939’da kurulan oldukça yeni bir şehir olan Oş’ta ortalama 260 bin kişi yaşıyor. Nüfusunun büyük bölümü Kırgızlar, Özbekler, Ruslar ve Tacikler’den meydana gelen bu şehir, ülkenin en popüler turistik adreslerinden biri.
Orta Asya’nın pazar şehri olarak bilinen Oş’un etrafı Süleyman Dağı ve Tanrı Dağları’yla çevrelenmiş. 8. yüzyılda İpek Yolu boyunca yapılan ipek üreticiliğinin merkezi olarak tanınırmış. Kırgızistan’ın ikinci başkenti olarak kabul edilen ve Akbura Nehri’nin ikiye böldüğü Oş aynı zamanda güneyin ekonomi, kültür, sanat ve eğitim merkezi.
Süleyman Dağı ve çevresinde başta olmak üzere, 16’ıncı yüzyıl tarihli Rabat Abdullah Han Camii, 12’inci yüzyıldan kalma Asaf İbn Burhiya Türbesi ve Oş Pazarı’nın hemen yanında yer alan ve Kırgızistan’ın en büyük camisi olan Şehit Tepe Camii gezilecek yerler arasında.
1910’da ahşaptan yapılan cami, Sovyet Rusya döneminde bir süre kapatılmışsa da 1943’ten bu yana faal. Yakın bir zamanda Suudi Arabistan’ın desteği ile restore edilen cami bugün 5 bin kişi kapasiteli. Şehirdeki en ünlü heykel, Kırgızların ulusal kadın kahramanı olan Kurmancan Datka’nın Heykeli, Lenin Heykeli ve Oş Drama Tiyatrosu kentin görülecek diğer yerleri arasında.
Antik çağlardan beri önemli bir ticaret şehri olan Oş’ta Akbura Nehri boyunca 1 km kadar uzanan Oş Pazarı, Orta Asya’nın en çeşitli ve en büyük pazarı. Pazar günün her saati çok kalabalık. Yaklaşık 2 bin yıllık çarşının pirinci, tütünü, cevizi, üzümü, ipeği ve atları ünlü. Öyle ki Çinlilerin üzümü ve yoncayı ülkelerine buradan götürdükleri biliniyor.
Oş, aynı zamanda Kırgızistan’ın en büyük ve en eski üniversitelerinden olan ve bünyesinde 16 fakülte ile 6 enstitü barındıran Oş Devlet Üniversitesi’ne de ev sahipliği yapıyor.
3. Süleyman Dağı
Süleyman Dağı, Kırgızistan’ın ikinci büyük kenti Oş’ta tüm ihtişamıyla yükseliyor. Şehrin sembolü olan dağın Süleyman Peygamber tarafından ziyaret edildiğine inanılıyor. Tarihi İpek Yolu’nda yer alan Süleyman Dağı, ülkenin güneyindeki Tanrı Dağları ile Pamir Dağları arasındaki Fergana Vadisi’nde kurulmuş Oş kentinin merkezinde bulunuyor.
Dünyada yalnızca üç dağın yer aldığı UNESCO Kutsal Dağlar Listesi’nde yer alan Süleyman Dağı, uzaktan, iki hörgüçlü deveye benzeyen kendine özgü bir siluete sahip. Orta Asya’da yaşayan Müslümanlara göre, Mekke ve Medine’den sonra en kutsal mekân burası. Süleyman Dağı’nın, beş zirvesi ve eğimli yüzeyleri birçok eski ibadet ve dua mekanını kapsıyor.
Süleyman Dağı’nda tarih öncesi resimlerle süslü mağaralar ve 16’ıncı yüzyıldan kalma yeniden inşa edilmiş iki geniş camii de var. Dağın zirveleri etrafına dağılan ve birbirlerine patikalarla bağlı olan 17 ibadet mekânı halen kullanılıyor.
Oş’u kuş bakışı gören dağdaki Çakka-Tamar ve Tepeunkur Mağaraları’nı ziyaret etmek mümkün. Diğer yandan Süleyman Tahtı Müzesi’nde tarihi ve etnografik eserler sergilenirken Kavimler Göçü zamanında bir üs gibi kullanılan ve eski Türklerin ilk yerleşimleri olan Oş’ta, ünlü Türk imparatoru Babür Şah’ın Mozolesi de yer alıyor.
3. Celalabad
Kırgızistan’ın güneybatı tarafında bulunan 100 bin nüfuslu küçük ama şirin bir yerleşim yeri olan Celalabad, suları çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan şifalı kaplıcaları ve termal tesisleriyle öne çıkıyor. Geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan bu şehre geldiğinizde, Celalabad’ın ünlü cevizlerini tatmayı da ihmal etmeyin.
4. Tokmok
Ülkenin kuzey kesiminde yer alan Tokmok şehri, ülkenin en turistik yerleşim yerlerinden biri. Başkent Bişkek’in doğusunda konumlanan bu şehirde yaklaşık 60 bin kişi yaşıyor. Ülkenin sakin yerlerinden biri olan Tokmok’ta kısa bir mola verebilirsiniz.
Burana Kulesi, başkent Bişkek’e 85 kilometre uzaklıkta. Tokmok şehri yakınlarındaki kule Karahanlı’ların başkenti Balasagun’da yer alıyor. 9. yüzyıl sonlarında inşa edildiğinde yüksekliği 45 metreyken, 15. yüzyıldaki depremde 25 metreye düşmüş. İpek Yolu üzerinde bulunan Burana Kulesi, Karahanlılar döneminde hem minare hem de gözetleme kulesi olarak kullanılmış. Kulenin tepesine çok basamaklı dik bir merdivenle ulaşılıyor.
4. Issık Göl
Issık Göl, Kırgızistan’ın kuzey doğusunda, Kazakistan sınırına yakın bir bölgede yer alıyor. Kuzeyindeki Küngöy Ala Dağları ve güneyinde Teskey Ala Dağları arasında tektonik bir çukurda bulunuyor. Göl deniz seviyesinden 1606 m yükseklikte.
Güney Amerika’daki Titicaca Gölü’nden sonra dünyanın ikinci en büyük dağ gölü. Karla kaplı dağlarla çevrelenmiş olmasına rağmen, hiçbir zaman donmuyor. Bu nedenle Kırgız Türkçesi’nde “ısı veya sıcak, ılık göl” anlamına gelen isim verilmiş. Yaklaşık 118 akarsu ve derenin beslediği göl zamanında Karahanlıların dinlenme merkezi olmuş.
Issık Göl, 320 kilometrelik kumlu kıyıları, zengin balık çeşitleri ve tuzlu suyu ile Kırgızistan’ın en önemli turizm bölgelerinden biri. Sovyetler Birliği döneminde ise etrafında, birçok sanatoryum, pansiyon ve tatil evleri bulunan gölün popüler bir tatil merkezi olduğu biliniyor.
Gölün kıyısında Karakol ve Çolpon-Ata kentleri var. Issık, başta Kırgızlar olmak üzere Kazaklar, Sibirya Türkleri ve Ruslar tarafından ziyaret ediliyor.
5. Narin
45 bin nüfuslu küçük bir yerleşim yeri olan Narin, geçimini hayvancılıkla sağlayan bir şehir. Ülkenin en fakir bölgesi olarak da bilinen bu şehrin kuzeyinde Issık Göl’ün güneybatısında yer alan Son Göl ise ülkenin ikinci büyük kapalı havza bir dağ gölü olarak biliniyor. Yolu bu şehre düşenler, bu gölü görmeden Narin’den ayrılmamalı.
Türk vatandaşlarından vize istemeyen Kırgızistan’a ulaşmak oldukça kolay. Türkiye’den direkt uçuşların bulunduğu başkent Bişkek’e, İstanbul üzerinden yaklaşık 5 saatte ulaşılabiliyor.
Kırgızistan, doğasıyla ve kültürüyle büyüleyen, bakir olduğu kadar sımsıcak bir ülke. Siz de, Kırgızistan uçak bileti kampanyalarını değerlendirerek, bu ülkenin doğal güzelliklerini ve turistik noktalarını keşfe başlayabilirsiniz.
