Uçak Bileti

Madrid, siesta ile fiesta arasında gidip gelen, enerjisi hiç bitmeyen bir şehir! “Madrid’de Gezilecek Yerler” dendi mi, sadece tarih kokan sokaklar değil, aynı zamanda dinamizmi hiç düşmeyen meydanlar, şaşalı saraylar ve modern sanatın zirvesine ulaşan müzeler akla geliyor. İspanyol güneşi altında, her köşede başka bir sürprizle karşılaşacağınız bu şehirde adım adım gezilecek yerleri keşfetmek tam anlamıyla bir macera. Hazırsanız Madrid’in kalbine doğru eğlenceli bir yolculuğa çıkalım!

Madrid’de Gezilecek Yerler Listesi

  1. Kraliyet Sarayı (Palacio Real)
  2. Plaza Mayo
  3. Retiro Parkı (Parque del Retiro)
  4. Prado Müzesi (Museo del Prado)
  5. Santiago Bernabéu Stadyumu
  6. Gran Vía Caddesi
  7. Plaza de España
  8. Almudena Katedral
  9. iPuerta del Sol
  10. Thyssen-Bornemisza Müzesi
  11. El Rastro Pazarı
  12. Lavapiés Mahallesi
Madrid'de Gezilecek Yerler

Madrid, her sokağında tarihiyle ve modern yaşamıyla iç içe geçen, büyüleyici bir şehir! Bir yanda kocaman meydanlar ve şaşalı saraylar, diğer yanda dünyanın en ünlü sanatçılarının eserlerine ev sahipliği yapan müzeler… Bir sabah kahvenizi Retiro Parkı’nda içebilir, öğleden sonra Prado Müzesi’nde Velázquez’in dünyasına dalabilir, akşam ise tapas dolu tabaklar eşliğinde şehrin coşkusuna kapılabilirsiniz. Madrid’de gezilecek yerler, zengin kültürel miras ve eğlence dolu bir seyahatin garantisi!

Peki, Madrid’e gitmeye karar verenleri ne bekliyor? Kocaman meydanlarda kaybolmaya, Gran Vía’nın ihtişamına hayran kalmaya ve Santiago Bernabéu’da futbolun ruhunu hissetmeye hazır olun! Şehir, tarihinin derinliklerinden gelen özgün havasını, modern dokunuşlarla birleştiriyor. Gezilecek her yer bir hikâye anlatıyor; ister sanatla dolu sokaklarında yürüyün, ister enfes İspanyol lezzetlerini tadın, Madrid her adımda sizi büyülemeye kararlı. 😍

Mobil Uygulama
    Madrid'de Gezilecek Yerler kraliyet sarayı

    Kraliyet Sarayı (Palacio Real), İspanyol kraliyet ailesinin resmi evi olmasına rağmen, kral ve kraliçe burada yaşamıyor; yani üzülmeyin, davetsiz misafir gibi hissetmeyeceksiniz. 😄Avrupa’nın en büyük kraliyet saraylarından biri olan bu ihtişamlı yapı, tam 3.418 odaya sahip. Evet, yanlış duymadınız! Düşünsenize, odaları tek tek gezmeye kalksanız, her birine birkaç dakika ayırsanız, günler yetmez. Ama merak etmeyin, turistik geziler için en özel odalar özenle seçilmiş. İster tahta salonunda İspanyol tarihini soluyun, ister kraliyet müzik salonunda hayal gücünüzü çalıştırın; burada her köşede krallığa adım atmış gibi hissedeceksiniz!

    Sarayı gezerken, Barok ve Rokoko mimarisinin en güzel örneklerini görme fırsatınız olacak. Sarayın devasa avizeleri, altın işlemeleri ve büyüleyici freskleri sizi başka bir dünyaya götürecek. Özellikle Silahlar Müzesi (Real Armería) ve Kraliyet Eczanesi (Farmacia Real) gibi bölümler, sarayın sadece bir “göz zevki” olmadığını, aynı zamanda tarihin nabzının attığını gösteriyor.

    Madrid'de Gezilecek Yerler plaza mayor

    Plaza Mayor, Madrid’in kalbi diyebileceğimiz, tarihin ve enerjinin tam ortasında yer alan bir meydan. 1617’de inşaatı tamamlanan bu devasa meydan, 17. yüzyıldan bu yana kraliyet kutlamalarından boğa güreşlerine, hatta idamlara kadar birçok olaya tanıklık etmiş. Şimdilerde ise bir kafede oturup bir fincan kahve içerken, meydanın tarih kokan atmosferini içinize çekmek çok daha keyifli bir deneyim. Dört bir yanı kaplayan 237 balkonlu, kırmızı tuğlalı yapılar, meydanın o eşsiz görüntüsünü tamamlıyor. Kim bilir, belki o balkonlardan birinde birkaç asır önce Madrid sosyetesi boğa güreşi izliyordu!

    Meydanın ortasında Felipe III’ün heybetli bronz heykeli yer alıyor. Plaza Mayor, şehrin sosyal merkezi gibi; çevresindeki tapas barları, restoranlar ve dükkanlar sizi çağırıyor. Arnavut kaldırımlı yollarında kaybolmak, eski Madrid’in ruhunu hissetmek isterseniz, doğru adrestesiniz.

    Madrid'de Gezilecek Yerler retiro parkı

    Retiro Parkı (Parque del Retiro), Madrid’in gürültüsünden kaçıp doğayla buluşabileceğiniz devasa bir cennet! Yaklaşık 125 hektarlık alanıyla bu park, sadece ağaçlar ve çiçeklerle dolu bir bahçe değil, adeta bir mini şehir! 17. yüzyılda İspanyol krallarının dinlenme alanı olarak kullanılan Retiro, bugün herkesin koşa koşa geldiği bir kaçış noktası. Yani siz de Madrid’e geldiğinizde biraz soluklanmak isterseniz, kendinizi burada bulacaksınız. Parkın merkezindeki Büyük Göl’de (Estanque Grande) bir kayık turu yapabilir, güneşin tadını çıkararak suyun üzerinde süzülmenin keyfini yaşayabilirsiniz. Gölün hemen yanında yer alan Alfonso XII anıtı ise Instagram’a yüklemelik fotoğraf arayanlar için biçilmiş kaftan!

    Tabii Retiro Parkı sadece gölden ibaret değil. Kristal Saray (Palacio de Cristal) var ki, görmeden dönmek olmaz. Parkta dolanırken gizli bahçeler, heykeller ve havuzlar da gözünüze çarpacak. Yani adım başı bir sürprizle karşılaşmaya hazır olun! Eğer enerjiniz kaldıysa, kitapçılarla dolu küçük meydanlarda gezebilir, bir ağacın gölgesinde kitap okuyarak Madrid’in sakin yüzünün tadını çıkarabilirsiniz.

    Madrid'de Gezilecek Yerler prado müzesi

    Prado Müzesi (Museo del Prado), Madrid’de gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazı, çünkü burası sadece bir müze değil, adeta sanat tarihinin kalbi! Dünyanın en önemli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Prado, Velázquez, Goya, Rubens, El Greco gibi ustaların başyapıtlarını görmek için doğru adres. Hadi itiraf edelim, müze gezmek her zaman herkesin favorisi olmayabilir ama Prado’ya adım atar atmaz o devasa tabloların büyüsüne kapılmamak elde değil. Müzede tam 8.000 tablo var, evet, saymayı deneyenler olmuş ama yarısında pes etmişler! 😂 Neyse ki en ünlü eserler belirgin yerlerde, bu yüzden uzun uzun aramanıza gerek kalmadan Sanat Tarihi 101 dersini burada yaşayabilirsiniz.

    Prado Müzesi’nde gezerken Las Meninas’ın önünde durup Velázquez’in “Bu nasıl bir şaheser?” dedirten oyunlarıyla büyülenebilirsiniz. Ya da Goya’nın “Üç Mayıs 1808” tablosuna bakıp, tarihin acımasız gerçekleri karşısında biraz ürperirsiniz. Hem tarihe dalmak hem de sanata doyum noktasına ulaşmak isteyenler için burası biçilmiş kaftan.

    Santiago Bernabéu Stadyumu

    Santiago Bernabéu Stadyumu, futbolseverlerin kaçırmayacağı bir durak. Real Madrid’in evi olan bu stadyum, dünyanın en ünlü ve ikonik spor komplekslerinden biri. 81.000 kişilik kapasitesiyle maç günlerinde adeta bir futbol arenasına dönüşüyor; sesler yükseldikçe Madrid’in ruhu burada yaşıyor diyebiliriz.

    Stadyum, 1947 yılında kapılarını açmış ve o günden bu yana sayısız unutulmaz ana ev sahipliği yapmış. Futbol tutkunu olmasanız bile Bernabéu’nun atmosferi sizi kendine çekecek. Özellikle stadyum turuna katılıp, soyunma odalarından kupa salonuna kadar her köşeyi keşfetmek tam bir rüya gibi!

    Gran Vía Caddesi

    Gran Vía Caddesi, Madrid’in ışıl ışıl parlayan, asla uyumayan caddesi. Şehrin tam kalbinde yer alan bu caddenin tarihi 1910’a kadar uzanıyor. O zamanlar Madrid’in “Broadway’i” olarak inşa edilmiş ve şimdi tam da bu unvanı hak ediyor. Ünlü moda mağazaları, restoranlar, kafeler ve sinema salonları ile Gran Vía, sadece alışveriş yapmak isteyenler için değil, Madrid’in canlı enerjisini hissetmek isteyen herkesin uğraması gereken bir yer. Caddenin her iki yanında yükselen göz alıcı Art Deco ve Neoklasik yapılar ise adeta yürüyüşünüze görsel bir şölen katıyor. Madrid’e adım atıp da bu caddeyi görmeden dönmek büyük bir kayıp olur!

    Plaza de España

    Plaza de España, Madrid’in tam merkezinde yer alan ve devasa büyüklüğüyle sizi içine çeken bir meydan. Burası, yeşil alanları, çeşmeleri ve simgesel yapılarıyla şehrin nefes alma noktası adeta! Meydanın en dikkat çeken noktası ise İspanyol edebiyatının babası Cervantes’in dev heykeli. Onun hemen yanında ünlü kahramanlar Don Kişot ve sadık dostu Sancho Panza da bronz atlarıyla bekliyorlar. Meydana adım attığınızda, “Hadi selfie zamanı!” demeden geçmek zor, çünkü bu heykeller Madrid’in en çok fotoğraflanan yerlerinden biri.

    Almudena Katedrali

    Almudena Katedrali, Madrid’in kalbinde yer alan ve şehrin en etkileyici yapılarından biri olarak öne çıkıyor. 1993’te Papa II. Jean Paul tarafından kutsanan bu muhteşem katedral, neo-gotik ve neo-klasik mimari tarzlarının mükemmel bir birleşimi. İçeriye adım attığınızda, gözlerinizi kamaştıran renkli vitray pencereler ve etkileyici tavan detayları ile karşılaşacaksınız. Kraliyet Sarayı’na komşu olması, burayı ziyaret etmenin bir diğer sebebi; tarihi bir yürüyüş yaparken iki muhteşem yapıyı da görebilirsiniz. Katedralin hemen yanında yer alan Almudena Parkı da dinlenmek için harika bir yer.

    Puerta del Sol

    Puerta del Sol, Madrid’in en canlı ve hareketli meydanlarından biri! Burada, İspanya’nın sıfır noktası olarak bilinen “Kilometre Sıfır” tabelasıyla karşılaşacaksınız; yani İspanya’nın her yolunun burada başladığını düşünebilirsiniz. Meydan, yıl boyunca çeşitli etkinliklere ve kutlamalara ev sahipliği yapıyor.

    Puerta del Sol’un bir diğer simgesi ise 1866 yılında yapılan “Ayı ve Çilek Ağacı” heykeli. Meydanın etrafındaki kafeler ve dükkanlar, alışveriş yapma veya dinlenmek için harika bir yer. Puerta del Sol, Madrid’in ruhunu hissedebileceğiniz ve bol bol enerji depolayabileceğiniz bir durak!

    Thyssen-Bornemisza Müzesi

    Thyssen-Bornemisza Müzesi, Madrid’in sanat sahnesine büyük bir katkı sağlayan muazzam bir hazine. Üç büyük müze—Prado, Reina Sofía ve Thyssen—bir araya geldiğinde, Madrid adeta bir sanat cennetine dönüşüyor. 1988 yılında açılan bu müze, İspanyol sanatıyla dolu bir koleksiyona ev sahipliği yapmanın yanı sıra, Rönesans’tan modern sanat dönemine kadar uzanan 800’den fazla eseriyle göz kamaştırıyor. Burada Van Gogh’un, Monet’in, Rembrandt’ın ve daha pek çok ünlü sanatçının eserlerini görmek, sanki bir sanat turuna çıkmış gibi hissettiriyor. Eğer sanatla dolu bir gün geçirmek istiyorsanız, bu müze Madrid’de gezilecek yerler listenizde mutlaka yer almalı!

    El Rastro Pazarı

    El Rastro Pazarı, Madrid’in en ünlü açık hava pazarlarından biri ve her hafta sonu yerli ve yabancı ziyaretçileri bir araya getiriyor. 1740’tan beri faaliyette olan bu pazar, 1.000’den fazla tezgahıyla adeta bir antikacılar cenneti. Vintage giysilerden el yapımı takılara, eski kitaplardan ikinci el eşyalarına kadar her şey burada sizi bekliyor. El Rastro’da dolanırken sokak lezzetlerinin de tadına bakmayı unutmayın; churros, tapas ve İspanyol omleti (tortilla) gibi lezzetlerle kendinizi şımartabilirsiniz.

    Lavapiés Mahallesi

    Lavapiés Mahallesi, Madrid’in en renkli ve kozmopolit bölgelerinden biri. Burada farklı kültürlerin, sanatçıların ve sokak sanatlarının buluştuğu bir atmosfer var. Dar sokaklarında dolaşırken, karşınıza çıkacak olan rengarenk duvar resimleri ve ilginç grafitiler, adeta bir açık hava galerisi gibi. Lavapiés, sadece sokak sanatıyla değil, aynı zamanda çok kültürlü yapısıyla da dikkat çekiyor. Hindistan, Afrika, Latin Amerika gibi farklı kökenlerden gelen restoran ve kafeler, damak tadınıza yeni lezzetler katmak için sizi bekliyor.

    Bu muhteşem şehri keşfetmek için tek yapmanız gereken turna.com’u ziyaret etmek ve bir Madrid uçak bileti satın almak.

    Otobüs Bileti

    BİR CEVAP BIRAK

    Please enter your comment!
    Please enter your name here