Güney Afrika ülkelerinden Namibya, kuzeyinde Zambiya ve Angola, doğusunda Botswana, güney ve doğusunda Güney Afrika Cumhuriyeti ile komşu. Güney Afrika coğrafyasında son yıllarda artan turist sayısıyla dikkat çeken ülkede çok sayıda gezilecek görülecek nokta bulunuyor.
Namibya’da Yapılacak Şeyler
1. Lüderitz’i keşfedin
Namib Çölü ile Atlantik Denizi arasında kalan Lüderitz’in muhteşem bir atmosferi bulunuyor. Yasaklı bölge olan Sperrgebiet’in de kapısı olmasının yanında tipik Alman ekolü olan Art Deco mimarisini ve Bavarya tarzı kafe ve barları günümüzde halen çok iyi bir şekilde koruyor. Hemen yanındaki Lüderitz yarımadası da dev flamingo sürülerini görmek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Lüderitz’in 14 km güneyinde kalan bölge fokların ve deniz kuşlarının yoğun olarak yaşadığı Diaz Point, Bartolomeu Diaz’ın 1488’de buraya geldiğini sembolize eden dikili bir haç ile biliniyor.
Namibya uçak bileti seçeneklerine göz atın.
2. Caprivi Şeridi’nde kuş gözlemciliği
Kuş gözlemciliği söz konusu olduğunda Afrika’nın en iyi ilk 10 bölgesinden biri olan Caprivi Strip, tropik yağmur ormanları, yeşil tepeleri, nehirleri ile öne çıkıyor. Sonuç olarak 339’dan fazla kuş türünün yanında sadece bu bölgede bulunan bazı özel kuş türlerine de ev sahipliği yapıyor. Kuşların dışında görebileceğiniz hipopotamlar, timsahlar, aslanlar, zürafalar ve çeşit çeşit antiloplar da bulunuyor.
3. Sossusvlei Kum Tepeleri’ne tırmanın
Sesriem-Sossusvlei yolu üzerinde bulunan bu devasa kum tepesi çok yorucu olabilir ancak tepesinden göreceğiniz manzara çekilecek tüm yorgunluğa değecek nitelikte. Hayatınız boyunca belki de bir kere yapacağınız bu aktivite için sabah erken çıkmanız gerekiyor zira gün batımından önce tırmanmanız gereken 61 kum tepesi bulunuyor. Güneş yükseldikçe devasa tepeler şekil ve renk değiştirmeye başlıyor. Bu sahne olağanüstü şekilde büyüleyici bir görüntü sergiliyor. Hemen yanında bulunan Dead Vlei’ye giderek çok ilginç doğal oluşumları da ziyaret edebilirsiniz.
4. AfriCat Vakfı ile çalışın
Kar amacı gütmeyen bu iyileştirme merkezi Afrika’da yardıma muhtaç olan çitaları, leoparları, aslanları ve nesli tükenmekte olan vahşi köpekleri yakalayıp tedavi edip tekrar doğaya salıyor. Gece kalmak isteyen ziyaretçiler için çok lüks bir konaklama hizmeti de sunuyor. Dilerseniz iyileştirilen yürüyerek çitaları takip etmek, sırtlanları bulmak ve leopar safarilerine araç içerisinde çıkmak gibi etkinliklere de katılabilirsiniz.
5. Swakopmund’da yemek yiyin
Burası Namibya’nın en çekici kenti ve tatil bölgesine en çok benzeyen yer. Avrupa ile güçlü bağları yeni sanat mimarisi ve birçok sokak kafeleri ile kendini belli ediyor. Şehir merkezi ve etrafında görebileceğiniz birçok yer ve katılabileceğiniz aktiviteler bulunuyor. Almanlar tarafından bulunan şehir sadece Duesseldorf’un çöldeki hali değil aynı zamanda yemeklerinin de aynılarının yapıldığı bir yer. Sonuç olarak Afrika’da yemek yiyebileceğiniz en güzel yerlerden biri.
6. Cape Cross’da fokları izleyin
Walvis koyunun kıyıları devasa bir fok kolonisine ev sahipliği yapıyor. Kasım aylarında birçok yavru foku annelerinin etrafında koştururken görebilirsiniz. Swakopmund’tan organize edilebilen turlara katılıp çok güzel bir deneyimin parçası olabilirsiniz. Walvis Bay’in yanı başında yer alan ve ismini 15. yüzyılda Portekizli kâşiflerin diktiği bir haç heykelinden alan Cape Cross, dünyanın en büyük kürklü fok kolonilerinden birine sahip. Tüm bu çevre 1968’de bilinen 23 farklı kürklü fok kolonisini korumak için kontrol altına alındı. Kasım-aralık aylarında üreme mevsimi olduğundan dolayı yaklaşık 150 bin fok Cape Cross’ta toplanıyor.
7. İskelet Sahili’ni gezin
İskelet Sahili, ıssızlığı, harika bir ekolojiye sahip olması ve korkutucu gemi enkazları ile tüm dünyada bilinen bir nokta. Ayrıca çok ilginç akik taşı coğrafi oluşumlarına da sahip ve bu oluşumlar Hoarusib Kanyonunun karakteristiklerini taşıyor. Kötü ismine rağmen İskele sahili çarpıcı şekilde güzel. Ugab nehri boyunca çıkacağınız üç günlük bir yürüyüş yolunda karşınıza çöl iklimine ayak uydurmuş ve burada yaşamayı başarmış welwitschia (Meryem Ana eli), lithop ve taş mantarı gibi birçok ilginç bitki ile karşılaşacaksınız. Tüyler ürpertici gemi mezarlığı ise tüm sahil boyunca uzanıyor ve hepsini yakından inceleyebilirsiniz.
8. Kunene fillerini görün
1980’li yıllarda Namibya’da 3000’den fazla fil yaşıyordu ancak bunlar avcı ve kaçakçılar tarafından öldürüldü. Yerel korumacıların üstün uğraşları sayesinde bu rakam şu anda 600 civarında kaldı. Gönüllü olarak yardım etmek isteyenler için Elephant Human Relations Aid adında bir kuruluş isteyenlere bu imkânı sunuyor.
9. Kaokoland’da Himbalar ile tanışın
Namibya’nın kuzeyindeki Kaokoland da bulunan Himbalar yarı göçebe bir topluluk. Kabile gelenekleri ve çölde hayatta kalma tekniklerini çok iyi bilen bu topluluk arı kovanına benzeyen çamur evlerde yaşıyorlar. Çok sıcakkanlı ve eğlenceli bir kültüre sahipler, mutlaka yaşanması gereken bir deneyim.
10. Damaraland’da siyah gergedanların izini sürün
Dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan en ender türlerden biri olan siyah gergedanlar Namibya’da koruma altına alınmış durumda. Burada koruma altına almaya çalışanların ve kaçak avcılara karşı uygulanan caydırıcı cezaların önemi çok büyük. Bol kayalıklı bir yer olan Damaraland çöl iklimine uyum sağlamış bir doğaya sahip. Eğer dilerseniz halen sürmekte olan ve hayvanları kaçak avcılardan korumaya yönelik programlara katılabilir ve destek olabilirsiniz.