İstanbul’da Prens adaları olarak bilinen adalar topluluğunun doğası ile büyüleyen en etkileyici adalarından biri olan Heybeliada, özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor.
İstanbul’un Büyükada’dan sonraki en büyük adası olarak bilinen Heybeliada, yemyeşil doğasının yanı sıra buram buram nostalji kokan renkli sokakları ve eski evleriyle de göz alıyor.
Karşıdan bakıldığında yere bırakılmış bir heybeyi andırdığı için ‘Heybeli’ ismi ile anılan adanın eski ismi ise Yunanca’da bakır anlamına gelen ‘Halki’ olarak biliniyor. Sokaklarında yürürken kendinizi bir film setinde hissedeceğiniz bu şirin ada, İsmet İnönü, Yesari Asım Arsoy, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Aziz Nesin ile Zeyyat Selimoğlu gibi pek çok ünlü siyaset adamı ve sanatçının yaşamından da izler taşıyor. İsmet İnönü ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın kaldığı tarihi evler günümüzde müze olarak kullanılıyor.
Türk nüfusunun yanı sıra Rum ve Ermeni kökenli vatandaşların da yaşamını sürdürdüğü Heybeliada’da, çok kültürlülüğün mimariye, gündelik yaşama olan etkisini hissetmek mümkün. Cumbalı evleri, her biri rengarenk çiçeklerle süslü balkonları, her sokağın köşesinde karşınıza çıkan miskin kedileri ve güleryüzlü insanları ile ada yaşamı insanı bambaşka bir dünyaya sürüklüyor.
Eski dönemlerde yaz tatillerinin vazgeçilmez adreslerinden olan Heybeliada, günümüzde eski cazibesini ve bakir yapısını koruyamasa da, hala güzelliği ile pek çok kişinin tatil tercihi olmayı sürdürüyor. Ada müdavimleri, plajların ve koyların işletmeler tarafından ele geçirilmesinden şikayetçi olsa da, bu duruma engel olmak pek mümkün görünmüyor.
Heybeliada’da denize girmek isteyenlerin en çok tercih ettiği yerler arasında ise Alman Koyu, Aqua Green Beach Club, Değirmenburnu ve Akvaryum Plajının yanı sıra özellikle Çam Limanı Koyu bulunuyor. Uzun yıllar adada hizmet veren ancak günümüzde kapalı olan Heybeliada Senatoryumu ve Terk-i Dünya Manastırı arasında kalan Çam Limanı Koyu, hem manzarası hem de denizi ile adanın oldukça rağbet gören noktalarından. Özellikle tekne sahiplerinin en sevdiği koylardan olan Çam Limanında bulunan Ada Beach Club da eğlenceli bir tatil isteyen gençlerin tatil durağı.
Terk-i Dünya Manastırı
Çam Limanı Koyu’nun hemen ilerisinde gözlerden uzak bir köşede kurulu olan Terk-i Dünya Manastırı, ormanın içerisindeki konumu ve muhteşem deniz manzarasıyla adaya gelenlerin uğramadan geçmediği bir yer. 1800’lü yıllardan bu yana adada bulunan ancak manzarasının güzelliğine rağmen içerisi oldukça bakımsız halde olan manastır, günümüzde hala ibadete açık.
İçerisinde manastırın bakımını sağlayan bir ailenin de yaşadığı bu ibadethaneyi ziyaret ettiğinizde, bahçesinde çiçekler ve taze sebzeler yetiştiğini görebilirsiniz. Bu sebzeler manastırın bütçesine katkı sağlanması amacıyla isteyenlere küçük bağışlar karşılığında satılıyor.
Ada Sokaklarında Bisiklet Keyfi
İstanbul’dan hareket eden ada vapurlarına binip, Heybeliada iskelesine ulaştıktan sonra bisikletle ya da uzun bir yürüyüş yaparak, adanın eşsiz güzelliğini keşfe çıkmak mümkün. ‘Bisikletim yok’ diye endişe edenler için de adada bisiklet kiralama imkanı bulunduğunu söylemek gerekiyor ancak bu eğlenceli turu yaparken, adanın yokuşlu yollarında hız yapmamaya dikkat edin. Zira adada zaman zaman yaşanan bisiklet kazaları üzücü sonuçlar doğurabiliyor. Bu sebeple çoğu noktada, bisiklet sürücülerini hız yapmamaları için uyaran pankartlar da bulunuyor.
Heybeliada’ya Nasıl Gidilir?
Heybeliada’ya ulaşım için pek çok farklı alternatif bulunuyor. İstanbul Uçak bileti alarak, şehir dışından gelmeyi düşünenler, ister İstanbul Havalimanında isterse de Sabiha Gökçen Havalimanında inerek, adalara ulaşabiliyor. Bostancı-Adalar, Kabataş-Adalar, Bostancı-Teşvikiye ve Yeşilköy-Adalar arasında işleyen Mavi Marmara, Avcılar ve Kabataş’tan hareket eden Dentur veya Şehir Hatları vapurlarının Kabataş-Kadıköy-Adalar, Bostancı-Adalar seferlerini kullanarak Heybeliada’ya gidilebiliyor. Ayrıca bu hatlar, Burgaz, Büyükada ve Kınalıada’ya da uğruyor.
İstanbul otobüs bileti seçeneklerine göz atın.