İtalya‘nın başkenti Roma gerçekten başka hiçbir şehire benzemiyor. Fakat yine de ilk defa gelen biri için olabildiğince sıcak ve samimi. Tüm yolların nereye çıktığı ile ilgili o eski sözün ne kadar doğru olduğunu özellikle bu günlerde anlıyoruz. Bir Romalı gibi Roma’nın tadını nasıl çıkaracağınız konusunda bilgi vermek istiyoruz.
Tavanı Michaelangelo tarafından resmedilen Vatikan’ın Sistine Tapınağı ne zaman giderseniz gidin görmek için muhteşem bir yer. Ama buraya mesai saatlerinden sonra gitmenizi tavsiye ederim, böylece rahat ve huzurlu bir şekilde kendi kendinize başınız şişmeden her şeyi görebilirsiniz.
Koca bir tabak dolusu ama aldığımız hava kadar hafif makarna. Michelangelo, Raphael ve Bernini. Sadece oturup izlemesi bile eğlenceli olan insanlar. Karışık bilet kuyrukları, pahalı yemekler ve alabildiğine kalabalık yüzünden biraz fazla yorucu gibi gözükse de korkmayın. Gerçek Romalılar ve çok seyahat edenlerin tavsiyelerini harmanlayarak, asla kaçırmamanız gereken ve Sonsuz Şehir’de kendinizi evinizde gibi hissetmeniz için bazı ipuçları hazırladık.
Roma’ya Seyahat Edenlere Tavsiyeler
1. Romalılar gibi yemek yiyin
Roma’da lezzetli yemek bulmak çok kolay ama ucuz derseniz, işte bu biraz farklı bir durum. Roma sakinlerinden Elizabeth Minchilli (Çok satan Eat Rome uygulamasının yazarı ve “Elizabeth Minchilli Roma’da” blog’unun sahibi) uygun fiyatlı restoranlar arasından kendi seçtiklerini paylaştı.
Forno dei Campo dei Riori: “Herkesin geldiği bu meşhur fırın sadece tek bir şey satıyor: Panini” diyor Minchilli. “Hamur, fırının en sevilen pizzası olan Bianca ve içinde bir tür İtalyan sosisi olan Mortadella, mozzarella, domates ve frittata bulunuyor.
Enoteca Corsi: Bu şarap dükkanı çoğunlukla çalışan-sınıfı insanları ağırlıyor. Gazete kağıtlarıyla kaplanmış masalar ve tahta sandalyelerin hepsi orijinal. Masanın üzerine gelişi güzel atılmış menüde, düzinelerce Roma’ya ait olan etli zucchini, osso buco ve bol kıvamlı faro çorbası gibi yerel lezzetleri bulabilirsiniz. Salı günleri Gnocchi’yi sakın kaçırmayın!
L’Asino d’Oro. Geleneksel Umbrian ve İtalyan mutfağından seçmeler sunan bu restoran geceleri oldukça pahalı. Fakat öğlen, fiks menü sadece 17 euro ve şehirde ki en iyi seçeneklerden biri. “3 dolu tabak, artı şarap ve su fakat sadece nakit ödeme alıyor ve önceden rezervasyon yaptırmayı unutmamanız gerek.”
2. Mesai saatlerinden sonra Vatikan
Dünyanın en mükemmel sanat eserlerini barındırdığından dolayı Vatikan müzelerinin gün boyunca tıka basa dolu olması şaşılacak bir şey değil. Kalabalığın az olduğu ve rahat gezmek için en iyi zaman akşam vakti. Mayıs-Haziran ve Eylül-Ekim tarihleri arasında Vatikan müzeleri en son giriş saati akşam 7 den 11’e kadar açık.
En geç 9.30’da girmiş olmanız gerekiyor. 21 euroya mv.vatican.va internet adresinden bilet alıp rahat bir şekilde Pio Clementino koleksiyonunun, Raphael odalarının, Candelabra galerilerinin, duvar kağıtlarının, haritalarının ve Sistine Tapınağının tadını çıkarıp kendinize sakin bir gezi yapabilirsiniz. Michelangelo’nun tavanda ki resimlerine bakmak için dürbün getirin ama unutmayın, fotoğraf çekmek yasak. (Tapınağın yenilenmesi için sponsor olan firmaya eserlerin yayın hakları verildi ve bu yüzden ziyaretçilerin fotoğraf çekmesi yasaklandı)
3. Kolezyum’un uzun sıralarından kurtulun
Roma’nın halka açık mekanı, 2 yılı aşkın süredir devam eden 30 milyon$ bütçeli restorasyonu sayesinde yeraltından da ziyaretçi alabilecek ve tünellere ulaşımı genişletecek. Amfi Tiyatro 2000 yıldır gelenleri etkilemeye devam ediyor diye görmek için sizin de yüzyıllar boyunca sırada beklemeniz gerekmiyor. Yapılacak iş çok basit, Via di S. Gregorio 30 adresinde ki Palatine bilet gişesinden Kolezyum, Forum ve Palatine tepesi için biletinizi alın, sonra da uzun sıralara girmeden turnikelerden girişinizi yapın. (Eğer son 10 yılda Roma’yı ziyaret ettiyseniz Forum’un eskiden bedava olduğunu söyleyebilirsiniz, ama artık maalesef bilet gerekiyor.)
4. Borghese Galerisi’ne girin
Galeriye biletsiz gelmek gibi acemice bir hata sakın yapmayın. 2 saat için sadece 360 kişi kabul ediliyor (sabah 9-11 arası, öğlen 1-3 ve 3-5 arası) ve burada ki Titian ve Bernini’yi de içeren mükemmel eserleri görmek için önceden biletlerinizi almış olmanız gerekiyor (yaklaşık 14 euro). 1-2 gün önceden rezervasyonu yapmanız yeterli olacak ya da galleriaborhese.it adresinden de yaptırabilirsiniz. Girmeden en az 30 dk önce rezervasyon yapan kişinin gidip biletleri alması gerekiyor.
5. İspanyol Merdivenleri’nde dondurma yemeyin!
Biliyorum, Roma Tatili (Roman Holiday) en romantik ve iyi filmlerden biriydi ve Audrey Hepburn’ün İspanyol Merdivenlerin de dondurma (gelato) yediği meşhur sahneyi unutmak imkansız, ancak bu aralar bu merdivenlerde ya da bunun gibi benzer umumi mekanlarda oturup bişeler yemenin çok fena cezası var. Geçen sene, Roma belediye başkanı tarihi mekanların üzerinde pizza ve panini yiyen, dondurmayı döke döke yalayan insanları görünce dehşete düşmüş ve kültürel miras olan (evet hemen hemen her yer) yerlerde yeme içmeyi yasakladı. Bahsedilen ufak bir trafik cezası gibi birşey değil. Cezalar toplamda 600 euroyu bulabiliyor.
Avrupa başkentlerine yapılan geziler içerisinde Roma, yurtdışı seyahatlerinde en çok tercih edilenler listesinde başı çekiyor. Popüler Roma otelleri erken yapılmış rezervasyonlar nedeniyle dolu olabiliyor. Roma uçak bileti seçeneklerine göz atın.
