Sezon sonu… Şezlongların kapandığı, yaz boyunca parçalanmamayı başarabilmiş parmak arası terliklerin ayakkabılığın ücra bir köşesine fırlatıldığı, güneş yağının yerini hızlı emilen el kremlerinin, taze nane yapraklı limonatanın yerini de zencefilli salebin aldığı; kimisi için hüzünlü, kimisi için ise daha hüzünlü olan o gri dönem…
Tüm hızımızla o döneme girmekte olduğumuz şu günlerde farkındayız ki tatilin bitmesinden kötü bir şey varsa, o da hiç başlamamış olmasıdır ve maalesef bu sene de birçok kişi için tatil sezonu yine tatil yapamadan bitti.
Yine de her şey bitmiş sayılmaz!
Şöyle ki; bayramlar bir yana çok sayıda resmi tatil günü olan ülkemizde, biraz yıllık izin takviyesi, birazcık da şansın yardım etmesi ve bu resmi tatil günlerinin stratejik tarihlere denk düşmesi ile çok uzun olmasa da son derece keyifli ve tatmin edici tatiller yapılabilir. Biz de, tatil sezonunu kaçıranları keyiflendirebileceğini düşünerek, bu potansiyel tatillerin bir listesini yaptık.
İşte tatil yapamayanlara, ya da tatile doyamayanlara, önümüzdeki tatil sezonuna kadar faydalanabilecekleri mini tatil dönemleri ve küçük öneriler!
Önümüzdeki Yaza Kadar Kaçırılmaması Gereken Mini Tatil Zamanları
29 Ekim (Cumartesi, Toplam 2 gün)
Eğer yarım gün dahi olsa cumartesileri de çalışıyorsanız –ki büyük ihtimalle çalışıyorsunuz- ve bu sizi sabah erken yola çıkmayı gerektiren sayısız tatil programının dışında bıraktıysa –ki büyük ihtimalle bırakmıştır- 29 Ekim 2016 sizin için önemli bir tarih olabilir. Yarım gün deyip geçmeyin. O yarım gün sayesinde Cuma akşamından bir Yunan adasına uçabilir ya da Cumartesi sabahı güneşin doğuşunu takiben en sevdiğiniz kamp alanına doğru yola çıkabilir, rutin olması beklenen bir hafta sonunu yaratıcılığınızı kullanarak kısa ama öz, keyifli bir tatile dönüştürebilirsiniz.
Yılbaşı (Cuma, Toplam 3 gün)
1 Ocak gayet uygun bir şekilde Cuma gününe denk gelecek. Fakat bizim önerimiz, bir – iki günlük bir izin alıp tatilinizi biraz uzatmanız ve 31 Aralık gecesini de yeni bir yerde geçirmeniz. Her ne kadar ülkemizdeki çam ağacı süslemek caiz mi tartışmaları, hangi şarkıcı nerede sahneye çıkıp kaç TL alacak haberleri ve sokakta dayak yiyen Noel babalar ile şenlenen yeni yıl sahnesini terk etmek kolay olmasa da, yeni yıla başka topraklarda adım atmak her zaman heyecan verici bir deneyimdir. Doğru, yeni yıl için yurt dışına çıkmak biraz pahalıya mal olabiliyor –özellikle de Taksim’e gelen kadın turistlere- fakat unutmayın; piyango size de çıkabilir.
1 Mayıs (Pazartesi, Toplam 3 gün)
Kimi yerde İşçi ve Emekçiler Bayramı, kimi yerde Emek ve Dayanışma Günü, kimi yerde de İstanbul’da Ulaşım Felç Edildi olarak geçen 1 Mayıs, belki herkesin tatil planları yaptığı bir tarih değil ama 2017’de Pazartesiye denk geleceği için bu seferlik bir istisna yapılabilir. Eğer havaların ısınmaya başlaması ile birlikte küçük bir hafta sonu kaçamağı yapmak isterseniz, önümüzdeki sene 1 Mayıs ile birlikte sahip olacağınız 3 gün sizin için paha biçilmez olacaktır.
19 Mayıs (Cuma, Toplam 3 gün)
Yazın habercisi, başka bir bakış açısıyla da tatil sezonu ile aramızdaki son engel olan mayıs, sonbahar ve kış aylarının üzerinizde biriktirdiği pası atmak için en ideal zamandır. Bildiğiniz gibi 19 Mayıs da özellikle ülkemizde Bodrum, Çeşme gibi yerlerde sezonun açıldığı günlere denk geliyor. Siz de 2017’de Cuma gününe denk gelecek olan 19 Mayıs’ta küçük bir tatile çıkarak, yazın provasını yapabilirsiniz.
Sömestr
Üç aylık tatilden çıkalı çok olmamış öğrencilerin biraz rahatlayabilmesi açısından önemli olan sömestr, ya da on beş tatil, tatil sezonunun bayağı bir dışında da kalsa, aslında tatmin edici bir seyahate çıkmak için yılın en ideal zamanlarından biri. En azından yıllık izninizin bir haftasını kullanarak herkes için uygun bir yer seçip, ailece güzel bir tatil yapabilirsiniz. Ya da tatile giren çocuklarınızı bir yerlere göndererek daha da güzel bir tatil… Ayrıca belirtmeliyiz ki, sömestr, kayak yapanlar ve yapabileceğini düşünenler için de ideal bir dönem.
Özel Günler
14 Şubat salı gününe denk geliyorsa ne olmuş? Bir öneri: Önümüzdeki sene Sevgililer Günü’nü kutlamak için Cuma gününden Paris’e uçup iki gün tatil yapın ve Pazar günü dönün. Sadece birazcık erken kutlamış olursunuz o kadar. Hem 14 Şubat’ta yurt içinde bir otelde rezervasyon yaptırmak için harcayacağınız para da cebinizde kalmış olur. Peki, Sevgililer Günü’nü bir kenara bırakalım. Ne de olsa herkesin bir sevgilisi yok ama herkesin bir doğum günü var ve kendinizi şımartmaya herkesten çok hakkınızın olduğu bir gün varsa onun da bu dünyaya adım attığınız günün yıl dönümü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yeni bir yaşa yeni bir şehir ya da ülkede adım atma fikri kulağa hoş gelmiyor mu?
