İstanbul’un en eski meydanlarından biri olan Sultanahmet Meydanı, oldukça tarihi bir yapıya sahip. Bölgeye yerleşimin başladığı zamandan beri hamamlara, mabetlere, kültürel ve sosyal merkezlere ev sahipliği yapan Sultanahmet Meydanı; Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyor.
Bu özelliğiyle 1985 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan Sultanahmet Meydanı; Apollon Tapınağı’ndan getirtilen Yılanlı Sütun, dünyanın en büyük katedrallerinden biri olan Ayasofya, çinileriyle ünlü Sultan Ahmet Camii, mimarisi harikası Yerebatan Sarnıcı ve diğer tarihi eserleriyle günümüzde hala İstanbul’un en çok ziyaret edilen turistik merkezleri arasında bulunuyor.
Sultanahmet Meydanı Gezilecek Yerler
İstanbul’a otobüsle gidecekseniz eğer İstanbul otobüs bileti için turna.com sayfasınız ziyaret edin. Gelişmiş arama özelliği ile 200’den fazla otobüs firmasını karşılaştırabilir, biletini komisyon ödemeden satın alabilirsin.
1. Ayasofya
Ayasofya, Bizans Dönemi’nden kalmış en önemli eserlerden biri, Sultanahmet Meydanı’nda en çok bilinen yapılardan. 4.yüzyılda inşa ettirilen Ayasofya defalarca yeniden yapılmasına rağmen 15 yüzyıl boyunca bir Hristiyan mabedi olarak kullanılmış.
Yüzyıllardır ayakta kalan tasarımıyla göz alan bu mimari yapı Osmanlı Dönemi’nde minareler eklenerek bir camiye dönüştürülmüş. İki dinin mabedi olması nedeniyle büyük ilgi odağı olan yapı ihtişamlı mimarisi ve muhteşem mozaikleriyle dikkat çekiyor. 1934 yılında bir müzeye dönüştürülen yapı, 2020 yılında tekrar cami olarak kullanılmaya başlandı.
2. Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı
Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı, Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış, Ayasofya Müzesi ile Sultanahmet Camii arasında yer alıyor.
16. Yüzyılda 532 yılında yıkılan Zeuksippos Banyoları’nın bulunduğu yere inşa ettirilmiş olan hamam, 1910 yılına kadar aktif şekilde kullanılmış. 1957-1958 yıllarında arasında restore edilerek, yenilenen hamam 2008 yılından beri hamam olarak kullanılmaya devam ediyor.
3. Yerebatan Sarnıcı
Yerebatan Sarnıcı, Roma İmparatorluğu Dönemi’nden günümüze kadar gelen sarnıçların en büyüğü, Sultanahmet Meydanı’ndaki en gizemli yapılardan biri. Ayasofya’nın güneybatısında konumlanan Yerebatan Sarnıcı, 532 yılında eskiden Sultanahmet Meydanı’nda bulunan Büyük Saray’ın su ihtiyacını karşılamak için yaptırılmış.
Duvarları Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiş olan sarnıç, 100 bin ton su depolama kapasitesine sahip. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilip, temizlenerek 1987 yılında ziyarete açılan sarnıç; hem yerli hem de yabancı pek çok turistin uğrak noktası.
4. Million Taşı
Million Taşı, Yerebatan Sarnıcı’nın girişinde konumlanan, tüm Antik Roma yollarının başlangıç noktası. İlk yapıldığında dört yana bakan sütunlardan oluşan taşın İmparator I. Konstantin tarafından 4. yüzyılda yerleştirildiği düşünülüyor.
Dünya üzerindeki diğer şehirlerin bu şehre olan uzaklığının hesaplanmasında kullanılan taşın günümüze ulaşmış tek sütunu görülebiliyor.
5. Sultan Ahmet Camii
Sultanahmet Camii, Osmanlı padişahı I. Ahmed tarafından yaptırılan meydandaki en dikkat çeken eserlerden biri. 1609-1617 yılları arasında Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa’ya yaptırılan cami özellikle iç tasarımında bulunan kalem işlemeleri ve İznik çinileriyle oldukça dikkat çekiyor.
Bu özellikleri nedeniyle yabancılar arasında “Mavi Camii (Blue Mosque)” bilinen cami, Türkiye’nin 6 minareli ilk camisi olma özelliğini de elinde bulunduruyor. Avlusunda medrese, daru-l kurra, muvakkithane, sıbyan mektebi, arasta, hamam, imaret, darü’ş-şifa ve türbenin de bulunduğu cami İstanbul’un ana camilerinden de biri sayılıyor.
6. Arasta Çarşısı
Arasta Çarşısı, Osmanlı döneminden kalma bir çarşı, Sultanahmet Camii’nin arkasında bulunuyor. Eski adıyla “Sipahi Çarşısı” olarak da bilinen çarşıda Kapalı Çarşı’da olduğu gibi halı, kilim, takı ve el yapımı ürünlerin dükkanları bulunuyor.
1980 yılında restore edilerek hizmete açılan çarşıda gezdikten sonra dinlenebileceğiniz bir kafe ile Bizans Dönemi’ne yapılmış Büyük Saray’a ait mozaiklerin sergilendiği bir Mozaik Müzesi de bulunuyor.
7. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Arasta Çarşısı’nın içinde yer alan, Ayasofya’ Müzesi’ya bağlı bir birim. Bizans Dönemi’ne ait Büyük Saray’ın kısmen sağlam kalmış mozaiklerinden oluşturulmuş müze zengin tasvirleriyle göz alıyor.
Kireç taşı ve renkli taşlardan yapılmış mozaiklerde doğadan, mitolojiden ve günlük hayattan konular görülebiliyor. Müze haftanın her günü ziyaret edilebiliyor.
8. Yılanlı Sütun
Yılanlı Sütun, birbirine dolaşmış üç piton yılanının tasvir edildiği bronz bir anıt. Dikilitaş’ın hemen yanında yer alıyor. Delfi’deki Apollo mabedinden 324 yılında İstanbul’a getirilmiş olan Yılanlı Sütun, İstanbul’un Klasik döneminden günümüze kadar ulaşmış en eski büyük boyutlu anıtı.
Şehri böceklere ve sürüngenlere karşı korumak için büyülü güçlere sahip olduğuna inanılan sütun ayrıca “Burmalı Sütun” adıyla da biliniyor. Üzerinde bulunan üç yılan kafasından ikisinin kayıp olduğu sütuna ait üçüncü kafa İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görülebiliyor.
9. Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi
Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi, 2008 yılında Marmara Üniversitesi’nin Sultanahmet’teki rektörlük binasının müzeye dönüştürülmesiyle kapılarını açmış. Sultanahmet Camii’nin arkasında yer alıyor.
Özgün baskı koleksiyonuyla dikkat çeken müzede zaman zaman farklı koleksiyonlar da sergileniyor. Müze pazartesi günleri ve resmi tatiller haricinde her gün ziyarete açık bulunuyor.
10. Örme Dikilitaş
Örme Dikilitaş, Konstantin Dikilitaşı olarak da biliniyor, Sultanahmet Meydanı’nda dikkat çeken anıt taşlardan biri. VII. Konstantin tarafından yaptırılmış olan taş, 32 metrelik bir yüksekliğe sahip. Büyük çoğunluğu günümüze sağlam bir şekilde ulaşan taş Sultanahmet Meydanı’nın güneyinde konumlanıyor.
11. Dikilitaş
Dikilitaş, ilk olarak Mısır firavunu III. Tutmosis tarafından MÖ 15. yüzyılda yaptırılmış, Sultanahmet Meydanı’nın güney tarafında yer alıyor. “Theodosius Dikilitaşı” olarak da bilinen taş MS 390 yılında Roma imparatoru I. Theodosius tarafından Mısır’dan getirilerek şimdiki yerine dikilmiş.
Ağırlığı yaklaşık 200 ton olan taş kırmızı Asvan granitinden yapılmış. Bir Antik Mısır dikilitaşı olan taş Sultanahmet Meydanı’nda görülebiliyor.
12. Türk İslam Eserleri Müzesi
Türk İslam Eserleri Müzesi, 1914’te Mimar Sinan’ın en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Medresesi’nin imaretler bölümünde kurulmuş, Sultanahmet Cami’nin hemen karşısında bulunuyor.
Türk-İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze olma özelliğini taşıyan müzede İslam dünyasının farklı köşelerinden gelmiş el yazmaları, cam eşyalar, taş ve pişmiş toprak eserler, metal ve seramik objeler sergileniyor. Dünyanın en zengin el işi Türk halılarının da yer aldığı müze her gün ziyaret edilebiliyor.
13. Defter-i Hakani
Defter-i Hakani, Osmanlı’daki Tapu Kadastro Müdürlükleri’nin merkeziymiş, Türk İslam Eserleri Müzesi’nin hemen yanında yer alıyor. Deftere kaydedilmemiş ve senetsiz edinilen emlak ve arazileri saptamak, bunların mevkii, mahalle ve köy itibarı ile defterlerini düzenlemek amacıyla kurulan Defter-i Hakani binası, 1910 yılında inşa edilmiş.
Cephesinde bulunan çinili süslemelerle dikkat çeken bina bugün hala Tapu Kadastro İstanbul Bölge Müdürlüğü olarak hizmet vermeye devam ediyor.
14. Alman Çeşmesi
Alman Çeşmesi, Alman İmparatoru II. Wilhelm’in İstanbul’a ikinci kez gelişine ithafen sultana yaptırılmış bir hediye. Sultan I. Ahmed Türbesi’nin karşısında yer alıyor. Neo-Bizanten üslubunda tasarlanmış çeşmenin yapımını mimar Schoele üstlenmiş.
Mermerleriyle değerli taşları Almanya’da işlenmiş, parçalar halinde gemi ile İstanbul’a getirilmiş olan çeşme bugünkü yerine 1901 yılında monte edilmiş. İçi altın mozaiklerle süslü olan çeşmenin üzerinde Osmanlıca bir kitabe de bulunuyor.
15. Firuzağa Camii
Firuzağa Camii, 1491’de II. Bayezıd’in hazinebaşısı Firuz Ağa tarafından yaptırılmış. Sultanahmet tramvay durağının hemen yanında konumlanıyor. Diğer Osmanlı camileri gibi kesme taştan tasarlanan caminin tek şerefeli bir minaresi bulunuyor.
Diğer camilere göre minaresi kıblenin solunda bulunan caminin avlusu bulunmuyor. Kare planlı bir yapıya sahip caminin bahçesinde Firuz Ağa mezarı da bulunuyor.
Sultanahmet Meydanı, İstanbul’un en çok ziyaretçi çeken bölgesi. Tarihi Yarımada’nın göbeğinde konumlanan meydan çevresinde çok sayıda gezilecek görülecek merkez bulunuyor.