Baharın yüzümüze gülümsemeye başladığı bu günlerde, bir süre evde kalmamız gerekse de en kısa zamanda kavuşacağımız tatiller için şimdiden plan yapmaya başladık. Özlemini çektiğimiz o güzel yemyeşil alanlarda, yeniden keyifli anlar yaşamak dileklerimizle birlikte dünyanın en çok ziyaret edilen eşsiz parklarını sizler için bir araya getirdik.
Central Park, New York City / Amerika Birleşik Devletleri
3382 dönümlük alan üzerinde bulunan Central Park, New York şehrinin en çok ziyaretçi alan sembolik yerlerinden biri. Gökdelenler arasında, büyüleyici bir atmosfere sahip olan parkta yapay göller ve hayvanat bahçesi yer alıyor. Sevilen birçok filmin ve dizinin çekildiği Central Park, mutlaka görülmesi gereken parkların başında geliyor.
Hyde Park, Londra / Birleşik Krallık
Londra’daki kraliyet parklarının en büyüğü olan Hyde Park, Long Water ve deSerpentine göllerini de içinde barındıran ve Park bitişiğinde yer alan Kengsinton Bahçeleri ile birlikte 249 hektarlık bir alan üzerine kurulmuştur. Bol yağışlı bir iklime sahip Londra’da, güneş yüzünü gösterdiği her fırsatta Londralıların güneşlenme ve spor alanı olan Hyde Park, Londra’ya seyahatinizde, tüm güzelliğiyle sizi karşılayacak.
Park Güell, Barselona / İspanya
Ünlü mimar Gaudi tarafından Güell ailesi için tasarlanmış bahçe-şehir olan Park Güell, adeta bir masal şehrinde geziyormuşsunuz gibi hissettirecek. Her detayına hayran bıraktıran yapıları, sütunları, merdivenleri ve Barselona’nın eşsiz panoramik manzarasıyla büyülenmeye hazır olun!
Tivoli Bahçeleri, Kopenhag / Danimarka
Avrupa’nın tarihi açıdan önemli ve en güzel parklarından biri olan Tivoli Bahçeleri, 1843 yılında açılmış. 80 dönümlük bir alan üzerinde kurulan park ve eğlence merkezi içerisinde restoranlar, konser alanları, eğlence parkı, akvaryum gibi etkinlik alanları bulunmaktadır. Kopenhag’ı ziyaret ettiğinizde bu parkı mutlaka görmelisiniz.
Vondelpark, Amsterdam / Hollanda
Amsterdam Zuid ilçesinde bulunan ve 84 hektarlık bir alan üzerine kurulan, Amsterdam’ın sembolik parkı Vondelpark, özellikle bahar ve yaz aylarında bolca ziyaretçi ağırlıyor. Her ne kadar turistik bir park gibi gözükse de Amsterdam sakinleri tarafından da spor yapmak, güneşlenmek, piknik yapmak için (mangaldan bahsetmiyoruz) sıklıkla tercih ediliyor.
Ueno Park, Tokyo / Japonya
Ülkenin halka açık ilk şehir parkı olan Ueno Park, 1873 yılında açılmış. İçinde müzeler de bulunan bu ünlü parkın en güzel zamanı Sakura Festivali dönemidir. Mart sonunda açmaya başlayan kiraz çiçekleriyle bahar renklerinin en güzel tonlarına şahit olacağınız Ueno Park’ta, Tokyo seyahatinizin en renkli ve keyifli anlarını yaşayabilirsiniz.
Bois de Boulogne, Paris / Fransa
19. yüzyılda Napolyon tarafından açılan bu eşsiz park, Paris’in en büyük ikinci parkı. Göletler, etkinlik alanları, spor tesisleri, 2 tane hipodrom bulunuyor. Paris’in romantik sokaklarını gezdikten sonra nefes alabileceğiniz harika bir ambiyansa sahip Bois de Boulogne’ye uğramadan dönmeyin.
Ibirapuera Park, São Paulo / Brezilya
São Paulo‘da, ünlü mimar Oscar Niemeyer ve Roberto Burle Marx tarafından tasarlanan Ibirapuera Park, 1954 yılında açılmış. Oscar Niemeyer imzalı göz kamaştırıcı yapıları, botanik bahçesi ve etkinlik alanları ile birlikte görsel bir şölen sunan bu parkı mutlaka görmelisiniz.
Royal Botanic Gardens, Melbourne / Avustralya
Rengarenk tropikal bahçesinde daha önce hiçbir yerde görmediğiniz bitkileri ve egzotik hayvanları görebileceğiniz bu muhteşem park, Avustralya’nın Melbourne şehrinde bulunuyor. Gölde yüzen siyah kuğulara, ağaçlardaki papağanlara ve bunun gibi birçok egzotik hayvanı görme şansı bulabileceğiniz gibi, açık hava tiyatrosundaki etkinliklere de katılabilirsiniz.