Uygarlıkların merkezi olan Anadolu'daki 5000 yıllık tarihiyle, 14 devlet ve birçok beyliğin hüküm sürdüğü Tokat, Karadeniz Bölgesinde yer alıyor.
Orta Karadeniz dağlarından güneye, Anadolu'nun içlerine doğru, değişik rakımlarda dizi dizi yaylaları, zengin doğal kaynakları, jeostratejik konumu nedeni ile yaşama ve fetih alanı olmuş adeta bir yeryüzü cenneti.
Tarihinde Komana, Kah-Cun, Dar Ün-Nusret ve Sobaru isimleriyle anılan Tokat'ın, ilk çağlarda Togayıtlar tarafından kurulduğu düşünülüyor. Hitit, Asur, Pers, Kapadokya ve Pontos Krallığı gibi birçok uygarlığın yönetimine geçerek Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin ardından Cumhuriyet'in ilanıyla bugünkü halini almış.
Gezilecek Yerler
Dünyanın en büyük mağaralarından biri olan Ballıca Mağarası, Tokat'ın Pazar ilçesinde, şehir merkezine ise 26 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Dünyanın en görkemli mağaraları arasında gösterilen ve içine girince bambaşka bir dünyanın kapısından geçtiğinizi düşündüren mağara, Tokat'ta görülecek ilk yer. Öyle ki yalnızca bu mağarayı gezmek için Tokat'a gelen turist sayısı bir hayli fazla. Kristalleşmiş kireç taşlarından meydana gelen mağara ziyarete açık olan 8 salonuyla, bol oksijenli havası, devasa sarkıt dikit ve soğan sarkıtlarıyla gerçek bir doğa harikası. Üstelik henüz ziyarete açılmayan ve keşfedilmemiş bölümleri ile gizemini korumayı sürdürüyor. Yaşı 3.4 milyon yıl olarak tespit edilmiş mağara uluslararası öneme sahip adeta doğal bir müze niteliğinde.
Şehir merkezine 69 kilometre mesafede, Sulusaray ilçesindeki Sebastapolis Antik Kenti, tunç çağında başlayan büyük bir höyük üzerine kurulmuş. Tokat'ın köklü tarihine tanıklık eden antik kentin önemli kalıntıları ve buradan çıkarılan birçok eser Sebastopolis Açık Hava Taş Eserler Müzesi ve Sebastopolis Mozaik Evi Müzesinde sergileniyor.
Pazar İlçesinden Ballıca Mağarası'na ulaşan 8 kilometrelik yol, Kral Yolu'na bağlanan Selçuklu Dönemi'ne ait bir köprünün yanından geçiyor. Görmek isteyenler için 1238 yılına yapılan köprü ve Mahperi Sultan Kervansarayı da mağara yolu üzerinde. Tokat'ın bir başka önemli köprüsü ise 151 metre uzunluğuyla, Karadeniz ve Anadolu arasındaki bağlantıyı sağlayan 700 yıllık Hıdırlık Köprüsü.
Birçok medeniyetin yönetimi altında kalan Tokat'ın en önemli kalesi olan Tokat Kalesi'nin, MS. 5. ve 6. yüzyıllarda yapıldığı düşünülüyor. Ortaçağ izlerini taşıyan kale Bizanslılar tarafından kullanılmış, Selçuklu ve Osmanlılar zamanında da savunma amaçlı onarılmış. Tokat gezinizde mutlaka görmeniz gereken tarihi yapılardan biri de Zile Ovası'na hâkim güzel bir manzarası olan Zile Kalesi. MS. 1. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen kale aynı zamanda tarihte Sezar'ın "Veni vidi vici" (geldim, gördüm, yendim) dediği yer. Maduru ve Çanakçı Dereleri arasındaki yüksek bir tepe üzerine yapılmış olan Niksar Kalesi de görülmeye değer bir tarihi yapı.
Tokat'ın simgelerinden biri olan 33 metre yüksekliğindeki Saat Kulesi'ni de görmek isterseniz, hemen şehir merkezinde. Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yıl dönümü anısına 1902'de yaptırılmış. Merkeze bağlı Gazi Osman Paşa Caddesi üzerinde yer alan Taşhan ise Osmanlı döneminde 17. Yüzyılda yapılmış dikdörtgen planlı, açık avlulu, iki katlı "Şehir Hanları" tarzında inşa edilmiş bir yapı.
Tokat gezinizde gidip görmeniz gereken tarihi dokulardan biri şehir merkezinde, Cumhuriyet Meydanında yer alan Ali paşa Cami. Sultan 2. Selim zamanında 1572'te yaptırılan cami aynı zamanda Tokat'taki en büyük Osmanlı eseri. 16. yüzyıl Osmanlı cami mimarisinin özelliklerini taşıyan ve Mimar Sinan ekolünde yapılan caminin tek kubbesi bulunuyor. Caminin hemen doğusunda yer alan Ali Paşa Hamamı'nın yapılış tarihi camininki ile aynı ve halen kullanılıyor. Şehir merkezindeki bir başka önemli tarihi hamam ise Pervane Hamamı. 1275 yılından Selçuklu vezirlerinden Muinüddin Pervane tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor.
Hem müze gezmek, hem de tarihi bir yapı görmek isterseniz, 17. yüzyılda inşa edilen Tokat Mevlevihanesi, merkeze bağlı Soğukpınar Mahallesi'nde bulunan ve 3000 metrekarelik bir alanı kapsayan gösterişli bir yapı. Evliye Çelebi'nin Seyahatname'sinde adı geçen Mevlevihane, müzeye çevrilmiş. Tokat ve çevresine ait halı ve kilimler, el yazması Kur'an-ı Kerim'ler, Yağıbasan Medresesi'nin kazılarından çıkarılan kalıntılar, sema törenini canlandıran maket semazenler sergileniyor.
Şehir merkezinde Sulu Sokak'ta bulunan Yağıbasan Medresesi'nin 12. yüzyılda Danişmentler tarafından yapıldığı tahmin ediliyor, Selçuklu Sultanı 2. İzzeddin Keykavus'un tahta çıkışı nedeniyle 1247 yılında onarılmış. Yapının en büyük özelliği üzerini örten 14 metre çapındaki tromplu kubbesi.
6000 yıllık tarihi boyunca üzerinde barındırdığı medeniyetlerin izlerini taşıyan Tokat'ın zengin kültürünü yakından görmek isteyenler şehir merkezindeki Sulu Sokakta bulunan Tokat Müzesini ziyaret edebilirler. 15. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen Tokat Bedesteni müzeye çevrilmiş. 600 yıllık bir geçmişe sahip geleneksel el baskısı yazma atölyesi ile Osmanlı döneminin bakırcılık atölyesi canlandırmasını görmeniz özellikle tavsiye olunur. Tokat'ta gezebileceğiniz bir başka müze ise yine şehir merkezinde bulunan Atatürk'ün eşi Latife Hanım ile konakladığı ev. Bölgeye ait yöresel eşyaların sergilendiği Atatürk Evi, etnografya müzesi olma özelliği de gösteriyor.
Geleneksel yayla pazarının kurulduğu, Tokat'ın tarih, kültür ve doğal zenginliğinin bir araya geldiği Selemen Yaylası, Yavuz Sultan Selim'in ordusu ile Çaldıran seferine çıkarken konakladığı ve cuma namazı kıldığı yer olmasından dolayı yöre insanı tarafından önemli. 1514'ten beri de burada ilkbahardan itibaren ilk kar yağana kadar geleneksel pazar kurulmaya başlanmış. Reşadiye-Ordu sınırında bulunan yaylaya bu aylarda uğrarsanız taptaze yöresel ürünlerden almayı ihmal etmeyin.
Tokat'ın Karadeniz'e açılan Niksar ve Ünye yolu üzerindeki Çamiçi Yaylası çam ağaçlarının mis kokusu ve tertemiz havasıyla, ahşap yayla evlerinin süslediği bir doğa cenneti. Öyle ki yayla turizminde epey ünlenen yaylada turizm tesisleri, apart oteller ve konaklama yerleri dört mevsim ziyaretçi alıyor. Enfes közde patatesleri ise manzara eşliğinde afiyetle yeniyor. Niksar karayolunun 18. kilometresinde ise Akbelen Yaylası'nda ise taze taze alabalık yiyebilir, merkeze 70 kilometre mesafedeki Dumanlı Yaylası'nda rengârenk yayla çiçekleri toplayabilirsiniz. Dilerseniz Reşadiye ve Sulusaray Kaplıcalarının şifalı sularında gerginliğinizden arınabilir, dilerseniz de Yaban Hayatı Koruma Sahası olan Kaz Gölü'nün birçok kuş türünü sandal geziniz sırasında izleyebilir, şahane bir günbatımıyla Tokat'ın doğal güzelliklerini hayranlıkla hafızanıza kaydedebilirsiniz.
Ne Yenir?
Tokat'ın zengin ve iştah açıcı yemek kültürüne gelecek olursak, Tokat Kebabı, bakla dolması, keşkek, gendüme çorbası, bacaklı çorba, cevizli çörek, bezli sucuk, bat gibi yemeklerinin yanında Tokat şarabı da bu enfes sofraya renk katıyor. Özellikle dünyada yalnızca Tokat'ta üretilen Mahlep Şarabını tatmadan ayrılmayın.
Nasıl Gidilir?
Karadeniz bölgesinde bulunan Tokat kolay bir ulaşım ağına sahip. Türkiye'nin hemen her yerinden kara ulaşımı mümkün olup bazı şehirlerden hava ve demir yolu ulaşım da sağlanıyor.